OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Mahir ODABAŞI
SİVİL SAVUNMA
BULGUR BEKLERKEN PİRİNÇ GELDİ
02/02/2016
Geçenlerde internette ilginç bir resim verdi. Makam koltuğunun üzerine ‘kaygan zemin’ uyarısı konmuştu. Hem güldürdü hem de düşündürdü. Zira günümüz dünyasında siyasetten bürokrata kadar yer bulabilen bir örnek. Bu bağlamda, dünden bugüne memur çerçevesini aşmamak şartıyla farklı konuları köşeme taşımaya çalışırken kötü örneklerden ders almak, güzel örneklerin ise çoğalmasını arzu ediyorum. İlginçtir yazdığım yazılarda en çok geri dönüşümü zikren fikren ayrı olduğum cenahtan alıyorum. Bu beni gerçekten çok mutlu ediyor. ‘Her milletin iyisi iyidir’ anlayışıyla kırmızıçizgilerime dokunmayan herkesi seviyorum.  Bazen aynı okulu okuduğum, aynı düşünceyi paylaştığım yakınımdaki arkadaşlar ‘ ne kendini yoruyorsun, boş işlerle uğraşıyorsun, kim 
okuyacak ki… Bu memlekette yazmakla müdür olunmaz (!) ’ türü moral bozucu söylemlerde 
 bulunurken, yukarıda beyan ettiğim cenah ‘telefon edip tebrik ediyor. Lütfen devam et, zevkle 
 okuyoruz. Köşe yazısı yazan çoktur lakin senin tarzda yazan pek yoktur. Hep ders alınacak konulara kafa yoruyorsun’ diye moral motivasyon vermeye çalışıyorlar. Ben bu farkı herkesin bildiği ‘kapı danasından öküz olmaz’ atasözüne bağlıyorum… 
 
Genç bir öğretmen 25-30 sene Tokat’ın bir ilçesinin ücra beldesine din dersi öğretmeni olarak atanır. Belirli bir süre çalıştıktan sonra il milli eğitim müdürünün yanına gidip birinci ağızdan halini 
arz etmek ister. Kapıda epey bekler. İl müdürü sert mizaçlı bir bürokrattır. Buraya kadar geldim 
içeriye girmeden geri gitmem der. Bir ara içeriye dalıp kendini tanıtınca, il müdürü ‘otur bakayım, ne 
istiyorsun?’ deyince  ‘sayın müdürüm ben falan yerde öğretmenim, yerim çok mahrumiyet, küçük 
çocuğum var. Mümkünse biraz daha imkânı iyi olan bir okula gitmek istiyorum’ der. Bunun üzerine ‘ 
seni Allah gönderdi. Soruşturma geçiren bir din dersi öğretmeni vardı. Onu gönderecek kötü bir yer arıyorduk ama boş yer olmadığı için gönderememiştik. Onunla değiştirelim. Onun yeri çok güzel’ der ve zile basıp atama şube müdürünü çağırır. Talimat verir. Ve ‘ hadi git işini halletsin’ der. Öğretmen şube müdürünün peşine takılıp koridorda giderken bir an düşünür. ‘Onun yerine gideceğim. Benim için güzel ama o kötü yere gidecek. Ve ben sebep olduğum için her gün sabah akşam bana sövecek bu vebale giremem ‘deyip geri il müdürünün yanına gelir. Durumu anlatıp ‘sayın müdürüm ben size çok teşekkür ediyorum ama vaz geçiyorum.’ Deyince, ‘oğlum sen nesli kesilenlerden misin, millet birbirinin ayağını kaydırmak için ne haltlar çeviriyor. Ama sen fırsatı tepiyorsun’ der. Lakin kirli dünyada böyle bir eğitimciyi görmek çok hoşuna gider.  ‘Madem vaz geçiyorsun, sana yardımcı olayım. Muvafakat işini halledeyim seni memleketine göndereyim’ der. Bakanlığı ve Çorum’u arar. 
 
Evraklarını hemen yazdırır. Vali bey kesinlikle elden imzalamıyor, sen git ’ der.  Bunun üzerine 
‘efendim siz bana evraklarımı verin ben imzalatırım’ deyince, ‘madem ısrar ediyorsun git bir fırça ye 
Genç öğretmen valilik makamına gider. Evrakları sekretere gösterip imzalatmak istediğini söyleyince, sekreter gayri ihtiyari dudak bükerek ’imzalatamazsın, vali bey elden kesinlikle kabul 
etmiyor.’  Dese de öğretmen ısrarcı olunca sekreter ‘ sayın valim, bir öğretmen var. Gerekeni söyledim 
ama yine de ısrarla sizinle görüşmek istiyor’ deyince, ‘gelsin’ der. Ve ‘ Sana vali imzalamıyor diyen olmadı mı?’ der. Öğretmen ‘ oldu da efendim ama ben yine de imzalayacağınızı düşündüm.’ Deyince
 
- …….. Buyur otur, der ve zile basıp iki kahve söyler. Bende Çorum – Alaca ilçesinde 
 
kaymakamlık yaptım’ der. Mini sohbette annesinin rahatsızlığı nedeniyle yakınında olmak için 
 
memleketine tayin istediğini söyleyince, 
 
Öncelikle seni medeni cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Zaten o yüzden içeri kabul 
 
ettim ve imzalıyorum. Sana yardımcı olayım deyip bakanlıktan bir tanıdığını ve Çorum 
 
 Söz konusu vali sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen merhum Recep 
 
YAZICIOĞLU. Ruhu şad mekânı cennet, sayıları çok ola.
 
 Zamanı ve yeri geldiğinde medeni cesaretimizi mutlaka kullanmalıyız. Ulaşılmaz 
 
zannedilen nice zirvedeki etkili ve yetkililerin badem misali olduğunu görürüz.
 
 ‘Ağlayanın malı, gülene yaramaz’ sırrınca gerektiğinde fedakârlık yapabilmeliyiz. 
 
Akabinde de ‘her şeyde bir hayır vardır’ misali rabbimizin bulgur beklerken pirinç 
 
ikram edebileceğini asla unutmamalıyız. Bunun örnekleri çoktur.
 
 Anne baba, ebe dede dualarını samimi olarak alanların işlerinin rast gideceğini ve 
 
kazançlarının bereketli olacağını asla unutmamalıyız.


6668 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

OSMANCIK KAYMAKAMI AYHAN AKPAY - 13/01/2024
Bazı insanlar vardır, bir merhaba dediğinizde, bir selam verdiğinizde tabiri halkla kanınız kaynar.
BAYRAMDA EVLATLA HASBİHAL - 23/04/2023
Evlat!
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-7 - 14/04/2023
Yangın söndürme cihazı:
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-3 - 11/04/2023
Aracınıza benzin, gaz alırken kontağı kapatınız.
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-2 - 07/04/2023
İnsanlara karşı daima saygılı olunuz.
DEPREM OLURKEN UYUMAYA DEVAM EDEBİLMEK İÇİN - 06/04/2023
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı.
MAHİRANE SÖYLEMLER - 06/04/2023
Evlat!
NEME LAZIM MI? - 30/03/2023
Efendim bir rivayettir ki, Kanuni Sultan Süleyman ülkenin durumunun çok iyi olduğu, hazinenin altınla dolu olduğu, insanların refah ve mutluluk içinde yaşadığı bir zamanda, bilgisine itibar ettiği, değer verdiği, tavsiyelerine uyduğu bir zata uzun bi
EMEKLİ OLMAK ZORMUDUR? - 27/03/2023
Emekli: Eski çalıştıklarına mukabil, çalışmadan ücret alma hakkına sahip olan kişilere verilen isimdir.
 Devamı