OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Mahir ODABAŞI
SİVİL SAVUNMA
OKULLARDAKİ SERGİLERİN DİLİ
01/06/2013

                              Önceden genç kızlar annelerinin refakatında özel uğraşı vererek çeyiz hazırlamakla meşgul olurlardı.(Gerçi şimdi çeyiz hazırlıklarının yerini sınav hazırlıkları aldı. Kızlarımız sınavlarla uğraşıyor) İzdivaç döneminde ise görücüye çıkar ve gelin evinde sergilenirdi. Düğüne gelenler,  neyi var neyi yok diye merak eden mahalleli bayanlar görmeye gelir ve daha sonra artısı eksisiyle değerlendirmeler daha doğrusu dedikodular yapılırdı. Bunu gören bir başka kız annesi benim kızım içinde aynı şeyleri söylerler zannıyla daha iyisini yapmaya çalışırdı.

              Teşbihte hata olmasın, okullarımızda öğrencilerimiz öğretmenleri refakatinde bir eğitim öğretim yılında bazen bireysel, bazen grup olarak el emeği, göz nuru çalışmalarını görücüye çıkarıyorlar. ’’Pazara tezgâh açan, müşteri bekler’’ hesabı bu sergilerine ne kadar ziyaretçi gelirse ilgili okulların idarecileri, öğretmenleri, öğrencileri ve okulun temelini oluşturan velileri mutlu ediyor. Buda en doğal hakları.

              Bende yıllardır imkânlar oranında gelen davetlere, bazen de gelmeyen davetlere icabet etmeye çalışıyorum. Biraz yazıyla, şiirle daha doğrusu toplumsal konularla ilişkisi olan biri olarak kendime göre yorumluyorum. Hele o çocukları görev alan anne – babaların mutluluğu ve fotoğraf çekebilmek için verdiği tatlı uğraşılar, üzerine kitap yazılabilecek kadar konu oluşturmaktadır. 

               Katıldığımız sergilerde okulların öğrenci profiline göre sunulan eserlerde değişiklik gösteriyor. Şöyle ki; merkezi okullardaki sergilerde öğrenciler arabada seyahat ederken bilgisayar nasıl kolay kullanılır, televizyon izlerken, çocuk  odasında uyuyan bebek ağladığında nasıl haberdar olunur veya yazın tatile gidince evdeki çiçeklerin otomatik olarak sulanması üzerine eserler sunarken, taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ise, öğrenciler el gırgırından hayvanların otomatik kaşımasının yapılmasını, traktörün römorku devrildiğinde ön tarafın devrilmeden kurtarılmasını, hayvanlara otomatik sistemle yem verilmesi gibi türlerde eserler göze çarpmaktadır.

            ‘’Sanat ne oyun nede eğlencedir. O ancak ruhun dışarıya vurarak kendisini göstermesi ihtiyacıdır’’ (E.Benite) veya ’Testinin içerisinde ne varsa, dışına o sızar’’ hesabı sunulan eserleri incelediğinizde öğrencilerin aile profili hakkında sizlere lisani haliyle bir şeyler veriyor. Kırsal kesimden gelen öğrenci emek vereceği esere kafa yorarken köydeki annesinin, babasının, ablasının günlük hayatta çektiği sıkıntıları hafifletebilmek adına eserler üretmeye çalışıyor. Sergiyi incelerken çocuklara ‘’bunu yapmak nerden aklına geldi?’’  diye soru yönettiğimizde hemencik ‘’öğretmenim, annem-babam çalışırken çok yoruluyorlar. Bende onların bu yorgunluklarını en aza indirebilmek adına buluş yapmaya çalıştım’’ diye cevap veriyorlar. Yahut ta çocuğun bir yakını depremde, yangında, yıldırımda, selde, trafik kazasında vs maddi manevi zarar gördüyse o alanda zararı en aza indirebilecek şekilde bir şeyler üretmeye çalışıyor. Bu çalışmalar ciddiye alınırsa belki de gelecekte seri üretimin alt yapısını oluşturabilecek konumda çok harika buluşlar ortaya çıkacaktır.

              IŞIKLI DEPREM TERLİĞİ / AYAKKABISI: Serginin birinde öğrencinin ışıklı terlik yaptığını gördüm. Çok hoşuma gitti. Bu geliştirilebilir ve uzun ömürlü pil kullanılabilir. Terliğin, ayakkabının ışığı sadece ihtiyaç halinde kullanılabilir. Bu durum deprem anı ve sonrasında önem arz etmektedir. Çünkü deprem anında elektrikler kesileceği için, binadan tahliye olunurken, cam kırıklarından, çivilerden korunmada işe yarayacaktır. Veya özellikle okullarda, elektrik kesilmesinde panik yaşanmaması için birinci kademe öğrenciler için tasarlanabilir.

               Bu tür etkinliklerde, özellikle olası depremlerin, yangınların, sellerin, trafik kazalarının vs. en az zararla atlatılmasına yönelik çalışmalar yapması için öğrencilerine yön veren idarecilerimizi, öğretmenlerimizi ve o doğal saflığında harika eserler ortaya sunan öğrencilerimizi kalbi dileklerimle tebrik ediyorum.

             Toplum olarak ancak yaşandığında gündemimizde yer bulan, afetlere yönelik daha çok eserleri, vatandaşlarımızın bilinçlenmesi adına sergilerimizde görmek istiyorum.
               

 

    

 

 



2741 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

OSMANCIK KAYMAKAMI AYHAN AKPAY - 13/01/2024
Bazı insanlar vardır, bir merhaba dediğinizde, bir selam verdiğinizde tabiri halkla kanınız kaynar.
BAYRAMDA EVLATLA HASBİHAL - 23/04/2023
Evlat!
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-7 - 14/04/2023
Yangın söndürme cihazı:
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-3 - 11/04/2023
Aracınıza benzin, gaz alırken kontağı kapatınız.
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-2 - 07/04/2023
İnsanlara karşı daima saygılı olunuz.
MAHİRANE SÖYLEMLER - 06/04/2023
Evlat!
DEPREM OLURKEN UYUMAYA DEVAM EDEBİLMEK İÇİN - 06/04/2023
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı.
NEME LAZIM MI? - 30/03/2023
Efendim bir rivayettir ki, Kanuni Sultan Süleyman ülkenin durumunun çok iyi olduğu, hazinenin altınla dolu olduğu, insanların refah ve mutluluk içinde yaşadığı bir zamanda, bilgisine itibar ettiği, değer verdiği, tavsiyelerine uyduğu bir zata uzun bi
EMEKLİ OLMAK ZORMUDUR? - 27/03/2023
Emekli: Eski çalıştıklarına mukabil, çalışmadan ücret alma hakkına sahip olan kişilere verilen isimdir.
 Devamı