OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Tülay HERGÜNLÜ
PRİZMA
Bu Ramazan’da da Kur’ân, göklere çekildi…
23/06/2017
Ramazan’ın sonuna geldik. Ekranlardaki programlar yine evlere şenlikti. Kur’ân ayında her
zamankinden daha fazla öne çıkması gereken konu vahiy olmalıyken, yine hikâyeler ve
hikâye anlatıcıları ön plandaydı. Filanca kişi şunu demiş, falanca kişi şunu anlatmış; şu
sahabeden şunlar rivayet edilmiş; miş, miş, miş…
Miş’li geçmişe indirgendi Kur’ân…
Sayın halkımızda ise yıllardır hiçbir şey değişmemiş; sorular hep aynı;
“Denize girersem orucum bozulur mu?”, Aptes alırken kazayla ağzıma su kaçarsa orucum
bozulur mu?”, “Sakız çiğnersem orucum bozulur mu?” v.s, v.s…
Yaşar Nuri Öztürk’e rahmet olsun; nasıl kızardı bu sorulara. “Okumuyor!” derdi. “Açıp
okumamış bir kere Kur’ân’ı!”
Hikâyecilerin yanı sıra bir de “ilahiyat sanatçıları” çıkmış! Neredeyse değme pop
sanatçılarına taş çıkartacak albümlere imza atmışlar. Bir ilahiyat piyasası oluşmuş ki
değmeyin gitsin! Programın sunucusu soruyor; “Yeni albüm ne zaman çıkacak inşallah?”
Cevap, “Stüdyo çalışmalarına başladık, yakında çıkacak Allah’ın izniyle…”
Din üzerinden kazanç sağlama…
“Kur’ân, Ses yarışmalarının güftesi haline getirildi”
Bu yıl Ramazan ayına, TRT’ de yayınlanan “Kur’ân Okuma Yarışması” damga vurdu.
Bazılarını izledim. Harika sesli hafızlar, çeşitli makamlarda Kur’ân okudular. Mealler de alt
yazıyla verildi. Buraya kadar her şey çok güzel ve anlamlı ama o jüri üyeleri yok mu?
Sanırsınız Acun’un programında popstar yarışması sunuyorlar. Diyanet İşleri Başkanı
Mehmet Görmez bile rahatsız olmuş ki; , “Kuran, ses yarışmalarının güftesi olarak
kullanılacak bir kitap değildir" eleştirisini getirdi. Ama kim takar Diyanet’in başını; en
tepedeki patron itiraz etmedikten sonra… Nitekim eleştiriler için ne dedi? “Kulak asmaya
gerek yok!”
Yarışmanın en rahatsızlık veren kısmı, başarılı hafızlara altın ödülü verilmesi oldu. Bırakın
eleştirenlerin kulak arkası edilmesini, daha vahim bir şey yapıldı; Kur’ân’ın bu konudaki
uyarıcı ayetleri de kulak arkası edildi;
“…Benim ayetlerimi az bir bedel karşılığı satmayın. Ve yalnız benden sakının.” (Bakara, 41)
Bakara Suresi, Kur’ân hizmetinin bedelsiz olacağı uyarısında bulunuyor. Birilerinin geçmişte
dediği gibi, “hakara, makara” yapmıyor; direkt olarak uyarıyor…
Elbette her emeğin bir nimeti, her gayretin bir ödülü olacaktır. Bu Kur’ân’a gönül vermiş pırıl
pırıl gençler için verilecek başka ödüller mutlaka vardır. Ama Kur’ân ayetlerini güzel
okuyana ödül olarak altın verilmesi, bizim anladığımız Kur’ân’ın anlayışına tamamen terstir.
Bir şey daha; yarışmada Kur’ân o kadar çeşitli makamlarda okundu ki; insan düşünmeden
edemiyor; Kur’ân’ın lâfzının okunması bu kadar zor mu olmalı? Acaba Hz. Muhammed
(S.A.V.) Kur’ân okurken böylesine uzatarak, ses tellerini çatlatırcasına bağırarak mı okurdu?
Yoksa, hiç sağa sola eğip bükmeden, dümdüz, ağır ağır ve tane tane mi okurdu?
Sormak gerekmez mi? Kur’ân lâfzıyla değil, anlamıyla yani içerdiği İlâhi mesaj ile ön plana
çıkması gereken bir kitap değil midir? Kur’ân, anlaşılmak üzere gelen bir hayat kitabı değil
midir? Kur’ân, bu işi âdeta eğlenceye dönüştürmek ve Kur’ân’ın etrafında yaygara koparmak,
Görmez’in dediği gibi, “ ses yarışmalarının güftesi olmak” için mi indirildi?
Yoksa şu ayetin bu olayla bir ilgisi yok mudur?
“Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak
da o Kur’ân ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun,
Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı…” (En’am, 70)
Evet, bir Kur’ân ayını daha geride bıraktık ama Kur’ân’ı hayatımıza yine indiremedik.
Bu kez de ses yarışmalarına mahkûm ettik.
Rabbim, bizi peygamberimizin şikâyetçi olduğu şu ayetin muhatabı olanlardan eyleme; Âmin.
“Resul de şöyle der: “Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur’ân’ı terk edilmiş/dışlanmış halde
tuttular.” (Furkan, 30)
Kur’ân’ı hayatımıza alabildiğimiz Ramazan’larda buluşmak dileğiyle, bayramınız kutlu olsun.
Tülay Hergünlü
İstanbul, 22 Haziran 2017


806 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadınlar günü, kadın hakları filan… - 16/03/2022
Kadın… Nedir kadın?
Haçlı Batı’nın ikiyüzlü siyaseti - 05/03/2022
Tarih boyunca Türk ve Müslümanlara yapılan katliamlara dünya her zaman seyirci kalmıştır.
Boğazlardaki Atatürk kilidi; Montrö Antlaşması - 28/02/2022
Atatürk’ün hemen ardından gelen iktidarlar, onun güvenli dış politika kurallarını sürdüremedi.
İyi polis, kötü polis - 13/02/2022
Hani dizi ya da filmlerde izleriz ya; polisler bir suçluyu sorgu odasına alırlar. İki polis içeriye girer.
“Yapacak bir şey yok!” - 09/02/2022
Günlerdir haber kanallarında vatandaşa elektrik ve doğalgaz faturalarının yüksekliği konusunda ne düşündükleri soruluyor.
Fatma Girik - 29/01/2022
Türk Sineması, tüm emekçileriyle birlikte kendine özgü sıcaklığı ve samimiyeti olan oyuncularıyla var olmuştur.
Ay çekirdeği - 26/01/2022
Kuruyemiş dükkânında bir diyalog:
Önce can, sonra canan - 21/01/2022
Geçtiğimiz günlerde telefonuma bir mesaj düştü.
Kayıt dışı çalışma hayatı - 17/01/2022
2022 yılında uygulanacak olan net asgari ücret 4.253,40 TL. olarak belirlendi.
 Devamı