OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Tülay HERGÜNLÜ
PRİZMA
19 Mayıs Birinci Vazife Yürüyüşü
19/05/2016

19 Mayıs Birinci Vazife Yürüyüşü

Atatürk, ileriyi görebilen bir liderdi. Günü kurtaracak siyasi politikalar üreten vizyonsuz (uzağı göremeyen), çevresine at gözlükleriyle bakan politikacılardan değildi.

Dünyayı doğru okuyabilen, bulunduğu coğrafyayı ise çok iyi tanıyan bir devlet adamıydı.

İstiklâl Savaşı ile bağımsızlık kazanılmış, Lozan’da da millî sınırlar tescil edilmişti. Ancak

her şey bitmiş, ortalık güllük, gülistanlık olmuş değildi. Coğrafî konumunun özelliği nedeniyle Anadolu’ya sahip olan, boğazları ve dolayısıyla da Ortadoğu’yu, Balkanlar’ı ve

Kafkaslar’ ı kontrol altında tutabilecekti. Bu durumda da Asya ve Ortadoğu’nun petrolleri çok

daha kolay idare edilebilecekti. İşte Mustafa Kemal Atatürk bu tehlikenin farkındaydı. Dün

olduğu gibi bugün ve gelecekte de Türk Gençliğini, Cumhuriyet’inden mahrum etmek

isteyecek dâhili ve harici düşmanlarının olacağını biliyordu.

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kalelerinin zapt edilebileceğini, tersanelerine ve

tüm kurum ve kuruluşlarına girilebileceğini, bütün ordularının dağıtılabileceğini, ülkesinin her

köşesinin bilfiil işgal edilmiş (sadece topla tüfekle değil, günümüzün savaş teknolojileriyle,

füzelerle, füze kalkanlarıyla, ekonomik ve siyaseten v.b.) olabileceğini biliyordu.

Tüm bu şartlar ve koşullardan daha acıklı, ağır, korkulu ve çok tehlikeli olmak üzere,

iktidara sahip olanların gaflet (aymazlık) ve dalâlet (sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma)

ve hatta hıyanet (kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik,

ihanet) içinde olabileceklerini biliyordu.

Bu iktidar sahiplerinin kişisel menfaatlerini, müstevlilerin (bir yeri istila eden,

yönetimi altına alan kimse, devlet, ordu vb.) siyasî emelleriyle birleştirebileceklerini, milletin

fakirlik içinde perişan ve yorgun düşebileceğini biliyordu. Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyet’ini

müdafaa etmek zorunda kalabileceğini de…

İşte bunun için Türk Gençliği’ne; Türk istiklâlini (bağımsızlığını), Türk

Cumhuriyeti’ni ilelebet müdafaa ve muhafaza etme görevini vermişti. Mevcudiyetinin ve

istiklalinin tek ve gerçek temelinin Cumhuriyet’i korumak olduğunu bilmesini, onu bir hazine

gibi saklamasını istemişti. İçinde bulunduğu durumu ve imkânlarını hatta imkânsızlıklarını

düşünmeden, etnik ve dinî kimliğine bakmadan Cumhuriyet’i ve geleceği için harekete

geçmesi gerektiğini işaret etmiş, o günün gençliğinin üzerinden, bugünün ve geleceğin

gençliğine de İstiklâl ve Cumhuriyet’i korumasını emretmişti.

Bugünün gençliğinin tek yapması ve yapmakta olduğu budur! İstiklâlini ve

Cumhuriyet’ini, yani kendi geleceğini korumak!

İşte Ata’sının verdiği görevi, birinci vazifesini yerine getirmek için harekete geçen

Türk Gençliği, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) öncülüğünde, 19 Mayıs 2016 Perşembe günü

İstanbul’da yürüyüşe geçiyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkmadan önce, 6 ay boyunca toplantılar ve

planlar yaptığı Şişli Atatürk Evi önünden başlayacak olan “Birinci Vazife Yürüyüşü”, yine

Atatürk’ün Dolmabahçe önünde demirleyen düşman gemilerine bakıp, “Geldikleri gibi

giderler!” dediği yerde, Dolmabahçe Sarayı’nda son bulacak. Atatürk’ün son nefesini verdiği

odaya karanfiller bırakılacak. Saat 19.00’dan itibaren de gençlik şöleni var.

TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, gençliğin kararlılığını vurgulayarak, 19 Mayıs

için şu çağrıyı gerçekleştiriyor:

“Vatan, Cumhuriyet, Laiklik ve Atatürk düşmanlarına karşı Türk Gençliği olarak

cevabımız var. Bu cevabı merak edenler, 19 Mayıs 2016 günü Şişli Atatürk Evi’nin önüne

baksın. Buraya bakanlar Türk Gençliği’nin yenilmez gücünü ve kararlılığını görecek.

Planımız, programımız ve kararımız kesindir. Türkiye’yi böldürmeyeceğiz!

Cumhuriyetimizi yıktırmayacağız! Atatürk Devrimi’ni devam ettirecek ve

tamamlayacağız!”

 

*

Haydi, gençler ve her zaman genç kalanlar! Sosyal medyada sızlanmaktan, kafeler de,kantinler de söylenmekten vazgeçin! 19 Mayıs ruhuna sahip çıkın! Geleceğine sahip çıkmaya

çalışan TGB gençliğine de sahip çıkın! Sahip çıkın ki, ABD emperyalizmi ve yandaşları bir

kez daha “geldikleri gibi gitsinler!”

Biz mi? Biz de orada olacağız; bekleriz…

Tülay Hergünlü

İstanbul, 18 Mayıs 2016



1257 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadınlar günü, kadın hakları filan… - 16/03/2022
Kadın… Nedir kadın?
Haçlı Batı’nın ikiyüzlü siyaseti - 05/03/2022
Tarih boyunca Türk ve Müslümanlara yapılan katliamlara dünya her zaman seyirci kalmıştır.
Boğazlardaki Atatürk kilidi; Montrö Antlaşması - 28/02/2022
Atatürk’ün hemen ardından gelen iktidarlar, onun güvenli dış politika kurallarını sürdüremedi.
İyi polis, kötü polis - 13/02/2022
Hani dizi ya da filmlerde izleriz ya; polisler bir suçluyu sorgu odasına alırlar. İki polis içeriye girer.
“Yapacak bir şey yok!” - 09/02/2022
Günlerdir haber kanallarında vatandaşa elektrik ve doğalgaz faturalarının yüksekliği konusunda ne düşündükleri soruluyor.
Fatma Girik - 29/01/2022
Türk Sineması, tüm emekçileriyle birlikte kendine özgü sıcaklığı ve samimiyeti olan oyuncularıyla var olmuştur.
Ay çekirdeği - 26/01/2022
Kuruyemiş dükkânında bir diyalog:
Önce can, sonra canan - 21/01/2022
Geçtiğimiz günlerde telefonuma bir mesaj düştü.
Kayıt dışı çalışma hayatı - 17/01/2022
2022 yılında uygulanacak olan net asgari ücret 4.253,40 TL. olarak belirlendi.
 Devamı