OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Tülay HERGÜNLÜ
PRİZMA
Sevgi
15/03/2016
İçinde bulunduğumuz bu kapkaranlık günlerde içimden terör yazısı yazmak gelmiyor.  
Türkiye olarak, her şeyden önemlisi de insan olarak yine ve yeniden “Sevgi”de buluşmamız 
gerektiğini düşünüyorum.  
Aynı dinin ve aynı ülkenin çocukları olarak, gerçeği bulmak için sevgi ile birlikte 
yeniden Kur’ân’a dönüş hareketi başlatmak zorundayız. Akşamdan buyana sosyal medyada 
okuduğum yorumlardan dehşete düşmüş durumdayım. Bu kadar kin ve nefreti kaldırabilecek 
durumda değiliz. Hep bir Allah’ın kullarıyız. Neyi paylaşamıyoruz? 
Paylaşmamız gereken tek şey sevgi olmalıdır…
İçimden yazmak gelmediği için, iki yıl önce kaybettiğimiz değerli ilahiyat profesörü 
rahmetli Salih Akdemir’in  “Kur’ân’da sevgi maddesi” başlıklı makalesine müracaat ettim.  
Bu makalenin sürekli okunması ve verdiği mesajın üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Elbette 
Salih Akdemir bu makalesinde her zaman yaptığı gibi Kur’ân’a müracaat ediyor. 
“Kur’ân’da Sevgi Maddesi
Sevgi, tüm vahiy süreci boyunca, Allah-insan ilişkisinin temelini oluşturmaktadır. 
Nitekim Hz. İsa, kendi zamanına kadar olan süreci şu çarpıcı cümlelerle ifade etmektedir: 
“Tanrın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla sev.” 
İşte ilk ve en önemli buyruk budur. İlkine benzeyen ikinci buyruk da şudur: 
“Komşunu kendin gibi sev.”
Kutsal Yasa'nın tümü ve peygamberlerin sözleri bu iki buyruğa dayanır. 1
Yüce Allah’ın Kur’ân-ı Kerim’de de aynı gerçeği vurgulamasına şaşmamak gerekir. O, 
sevgili Peygamberinden söz ederken, bu gerçeğe dikkatlerimizi şöyle çekmektedir:
“Biz, seni âlemlere, sadece sevgimizin bir açılımı, bir sevgi pınarı olarak 
gönderdik.” 2 
Yine Yüce Allah, ‘sevgiyi’ kendisi için bir zorunluluk olarak görmüştür:
“O, sevgiyi kendine zorunlu kılmıştır.”3 
O’nun sevgisi öylesine yoğundur ki, her şeyi kuşatmıştır:4
“Sevgim her şeyi kuşatmıştır…”
          Açıkça görüleceği üzere, sevgi dinin temelidir. Nitekim evrendeki her şey, insan da 
dâhil olmak üzere Allah’ın sevgisinin bir açılımı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda 
1 Matta 22:35-40. Ayrıca bkz., Markos.12:28-34; Luka.10:25-28.
2 21 el-Enbiyâ, 107.
3  6 el-En’âm, 12.
4  7 el-A’râ, 156. 
Allah, insanlara duyduğu sonsuz sevginin doğal bir sonucu olarak onların mutluluğu için 
yarattığı her eylemi, her şeyi “Rahmet”, yani sevgisinin bir açılımı olarak nitelemektedir. 
Kur’ân’da 97 kez tekrarlanan bu sözcük, gökten inen yağmuru, Kur’ân’ı, Hz Peygamber’i, 
Allah’ın insanlara sunmuş olduğu her türlü nimeti adlandırmak için kullanılmıştır. Şu halde 
bütün bu nimetler,  bizzat Kur’ân’ın ifadesiyle, “Fadlu’llahi  ‘aleykum ve rahmetihi” yani 
Allah’ın bizlere olan lütfunun ve sevgisinin açılımlarından başka bir şey değildir. Bütün bu 
nimetleri, engin sevgisi sonucu insanlara sunan Yaratıcının, kendini, aynı kökten gelen “er-
Rahmân” ve “er-Rahîm” gibi iki isimle isimlendirmesi asla bir rastlantı değildir.  Çünkü Allah 
bizatihi sevgidir. Biz, Kur’ân’da 57 kez geçen “er-Rahmân” ve 95 kez kullanılan “er-Rahîm” 
sözcüklerini Türk diline çevirirken, kökün kök anlamını göz önünde bulundurarak çevirmeyi 
Kur’ân’a sadakat açısından zorunlu görmekteyiz. Eski ya da yeni olsunlar, Arapça sözcükler, 
RHM kökünün kök anlamını vermekten uzaktırlar. Onlar köke, türev anlamı olan “Acımak” 
anlamını vermektedirler. Aramice, kökün sevmek anlamını bu güne dek en güçlü bir biçimde 
koruyan bir dildir. Hıristiyanlığın sevgi dini olmasında, Hz. İsa’nın mesajını bu dilde vermiş 
olması yatar. Bu durumda, biz Yüce Allah’ın iki ismini, “Çok Seven” ve “Çok Müşfik Olan” 
olarak çevirmeyi uygun gördük. Yüce Allah, öylesine bir sevgilidir ki, O’ndan daha çok seven 
yoktur; çünkü O, sevenler içinde en çok sevendir.”5 
Yaratıcı, ayrıca yine “çok seven” anlamına gelen ve Kur’ân-ı Kerim’de 2 kez geçen 
“el-Vedûd” sözcüğü ile de kendini adlandırmıştır. Hz. Peygamber, dinin sevgi boyutunu 
birçok Hadisi-Şerifinde dile getirmiştir. Hz. Peygamber’den sonra, Müslümanlar, Sevgiye 
dayalı Kur’ân öğretisini yaymak için büyük çaba harcamışlardır. Bu alanda en büyük katkının 
Tasavvuf ehlinden geldiğinde hiçbir kuşku yoktur. Maddiyata daldığı için, Allah ile bağını 
koparan, kendine yabancılaşan ve dolayısıyla yaşama coşkusunu yitiren insanı yeniden 
hayata kavuşturmak, başka bir deyişle, onu yeniden insanlaştırmak,  ancak vahye dayalı 
dinlerin temelini oluşturan sevgiyi sunmakla mümkündür. Başka türlü kurtuluş yolu 
aramak zaman kaybı olacaktır. O halde yeryüzünden barış ve kardeşliğin hüküm sürmesini 
istiyorsak, bütün çabalarımız,  sevgiyi insanların kalplerinde egemen kılmaya yönelik 
olmalıdır. “
Son Ankara patlaması da dâhil olmak üzere, bugüne kadar teröre kurban verdiğimiz 
tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, sevdiklerine sabırlar diliyorum. Başımız sağ olsun 
Türkiye! Rabbimden niyazım odur ki; İnşallah bu döktüğümüz son gözyaşları olsun!
Tülay Hergünlü
İstanbul, 14 Mart 2016
5 7el-A’râf,151. Aynı anlamda ayetler için ayrıca bkz., 12Yusûf, 64, 92; 21el-Enbiyâ, 83.


1446 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadınlar günü, kadın hakları filan… - 16/03/2022
Kadın… Nedir kadın?
Haçlı Batı’nın ikiyüzlü siyaseti - 05/03/2022
Tarih boyunca Türk ve Müslümanlara yapılan katliamlara dünya her zaman seyirci kalmıştır.
Boğazlardaki Atatürk kilidi; Montrö Antlaşması - 28/02/2022
Atatürk’ün hemen ardından gelen iktidarlar, onun güvenli dış politika kurallarını sürdüremedi.
İyi polis, kötü polis - 13/02/2022
Hani dizi ya da filmlerde izleriz ya; polisler bir suçluyu sorgu odasına alırlar. İki polis içeriye girer.
“Yapacak bir şey yok!” - 09/02/2022
Günlerdir haber kanallarında vatandaşa elektrik ve doğalgaz faturalarının yüksekliği konusunda ne düşündükleri soruluyor.
Fatma Girik - 29/01/2022
Türk Sineması, tüm emekçileriyle birlikte kendine özgü sıcaklığı ve samimiyeti olan oyuncularıyla var olmuştur.
Ay çekirdeği - 26/01/2022
Kuruyemiş dükkânında bir diyalog:
Önce can, sonra canan - 21/01/2022
Geçtiğimiz günlerde telefonuma bir mesaj düştü.
Kayıt dışı çalışma hayatı - 17/01/2022
2022 yılında uygulanacak olan net asgari ücret 4.253,40 TL. olarak belirlendi.
 Devamı