OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Tülay HERGÜNLÜ
PRİZMA
Bakan’a göre sorun, genç emekliler miş!
15/04/2015
Bakan’a göre sorun, genç emekliler miş!
 
Bir gazetecinin, 950 lira maaşla nasıl geçinilir? Sorusuna Çalışma Bakanı Faruk Çelik bakın ne cevap vermiş: 
 
"Bizim emeklilerimiz genç emekli. 48 yaşında, 52 yaşında emekli oldu insanlar. Bugün 
 
Türkiye'de 10 milyon 900 bin emekli, 19 milyon çalışan var. Yani neredeyse her çalışan bir 
 
emekliye bakıyor. Eğer Türkiye'de emeklilik yaşı 60 olsaydı, bugün emekliler belki iki katı 
 
maaş alabilecekti" dedi.
 
Yani bakan’a göre sorun genç emeklilerde...
 
48-52 yaşında emekli oluyor, alıyor maaşını ve de yan gelip yatıyor. 
 
Oooohh, ne rahat bir hayat! 
 
Yetmişinde ölürse yaklaşık 18 ilâ 22 yıl, bir eli yağda bir eli balda, keyifli bir emeklilik hayatı 
 
sürecek. Çalışanlar ise bu süre zarfında hem kendini hem de bir emekliyi besleyecek!
 
Yok öyle bir şey Sayın Bakan!
 
Sosyal Güvenlik Sistemi (SGK)’nin başarısızlığının faturası her zaman emekliye kesilir. Ama 
 
işin aslı böyle değildir.
 
Emekli olan Türk insanı, bu küçücük emekli maaşıyla geçinemeyeceğini bildiği için, şansı 
 
varsa emekli olduğu yerde çalışmaya devam eder. Bu imkânı bulamazsa başka iş yerlerinde iş 
 
bulmaya çalışır. Bizim ülkemizde bu yaşlarda iş bulmakta çok zordur ama sonuçta bir 
 
yerlerde çalışır bu genç emekliler. Ya da kendisine küçük bir iş yeri açar ve hayatını orada 
 
devam ettirmeye gayret eder. 
 
Emekli eğer bir iş yerinde ücretli çalışırsa bordroya tabi olur. Bordro mahkûmu olduğu 
 
tarihten itibaren de yüzde 22,5 işverenden, yüzde 7,5 işçiden olmak üzere, toplam yüzde 30 
 
Sosyal Güvenlik Destekleme Primi (SGDP) ödenir.  
 
Emekli eğer kendisine bir iş yeri açmış ve vergiye tabi olmuş ise bu sefer de emekli 
 
maaşından her ay yüzde 15 SGDP kesilir. 
 
Yani her iki durumda da, emeklinin gözünün yaşına bakılmadan SGDP kesilir. 
 
Emekli olmadan önce ödenen primler karşılığında zamanı geldiğinde bir emekli maaşı 
 
bağlanır ama emekli olduktan sonra kesilen primler, hibedir. Karşılığı yoktur!
 
Yani hem çalışan emekli hem de işveren bu primleri bir şekilde SGK’ ya hibe ederler. 
 
İşverenler bu primleri ödeyecekleri vergiden düşerek telafi ederler. Ancak garibim emeklinin 
 
telafi gibi bir şansı yoktur. Bu primler ona artı bir kazanç sağlamaz. Tam tersi, cebinden çıkan 
 
bir eksi değerdir. Devletin eli her daim hem çalışanın hem de emeklinin cebindedir.
 
Birçok Avrupa ülkesinde, yaş şartı aranmadan emekli olduktan sonra işyeri açan, şirket ortağı 
 
olanlardan destek primi alınmadığı, Almanya, Finlandiya gibi ülkelerde emekli olduktan 
 
sonra çalışıp prim ödemeye devam edenlerin emekli aylıklarında artış olduğu biliniyor.
 
Bu uygulama neden bizim ülkemizde de hayata geçirilemiyor?
 
SGK primleri yüksektir. Bazı iş kollarında yüzde 40’ lara yaklaşır. Bu da yüksek işçilik 
 
maliyeti demektir. Bu maliyete katlanamayan bazı firmalar kayıt dışı çalıştırma yollarına 
 
giderler. Ya da ücret bordrolarında maaşlar düşük gösterilir.
 
SGK alacaklarını zamanında tahsil edemez. Biz meslek mensupları olarak SGK’ nın, prim 
 
borçlarını ödemeyen firmalara aylarca bir uyarı yazısı bile göndermediğine şahidiz. Prim 
 
borçlarını ödeyemeden batan firmalar biliyoruz. Bu da SGK’ nın bir kısım alacaklarının tahsil 
 
edilemez hale geldiğini gösterir. 
 
Hal böyle olunca da bütün yük çalışanlara ve emeklilere yüklenir. 
 
Sayın Bakan, durum hiç de sizin söylediğiniz gibi değildir. Bir çalışana bir emekli 
 
düşmemektedir. Emekliler hiçbir karşılık almadan, prim hibesi yapmakta, SGK’ yı 
 
beslemektedir. Yıllarca çalışıp, hem bordro üzerinden hem de kendi işinde çalıştığı için 
 
emekli maaşından prim ödeyen pek çok insan var.
 
Çünkü emekli, emekli maaşıyla geçinemez, bir şekilde çalışmak zorundadır. Yoksa açlığa 
 
mahkûm olacaktır. 
 
Belki de asıl sorun, 1-2 dönem vekillik yapıp, ölene kadar milletin sırtından inmeyenlerdedir. 
 
Siz hiç 4-5 yıl görev yaptıktan sonra emekli olan ve ölene kadar kıyak emekli maaşı alan bir 
 
vatandaşa şahit oldunuz mu?
 
Bu millet acaba Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar kaç “emekli” vekili ve de 
 
ailelerini besliyor, hiç hesapladınız mı? 
 
Hesaplamaya başlasanız iyi olur. Bu milletin beslediği, millete yük olan asıl kesim kimlermiş 
 
ortaya çıksın!
 
Tülay Hergünlü
 
İstanbul, 15 Nisan 2015


1336 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadınlar günü, kadın hakları filan… - 16/03/2022
Kadın… Nedir kadın?
Haçlı Batı’nın ikiyüzlü siyaseti - 05/03/2022
Tarih boyunca Türk ve Müslümanlara yapılan katliamlara dünya her zaman seyirci kalmıştır.
Boğazlardaki Atatürk kilidi; Montrö Antlaşması - 28/02/2022
Atatürk’ün hemen ardından gelen iktidarlar, onun güvenli dış politika kurallarını sürdüremedi.
İyi polis, kötü polis - 13/02/2022
Hani dizi ya da filmlerde izleriz ya; polisler bir suçluyu sorgu odasına alırlar. İki polis içeriye girer.
“Yapacak bir şey yok!” - 09/02/2022
Günlerdir haber kanallarında vatandaşa elektrik ve doğalgaz faturalarının yüksekliği konusunda ne düşündükleri soruluyor.
Fatma Girik - 29/01/2022
Türk Sineması, tüm emekçileriyle birlikte kendine özgü sıcaklığı ve samimiyeti olan oyuncularıyla var olmuştur.
Ay çekirdeği - 26/01/2022
Kuruyemiş dükkânında bir diyalog:
Önce can, sonra canan - 21/01/2022
Geçtiğimiz günlerde telefonuma bir mesaj düştü.
Kayıt dışı çalışma hayatı - 17/01/2022
2022 yılında uygulanacak olan net asgari ücret 4.253,40 TL. olarak belirlendi.
 Devamı