OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Tülay HERGÜNLÜ
PRİZMA
HANGİNİZ MUHAMMED?
19/02/2014

“Peygamberimiz ile birlikte oturduğumuz sırada biri gelip ‘Hanginiz Muhammed’ dir?’ diye 
sordu. Allah’ın Resulü ashabı arasına dayanmış oturuyordu. ‘İşte dayanmış olan şu beyaz 
kimsedir ‘ dedik…. 

Peygamberimiz bir gün sahabelere verdiği bir ziyafet sırasında, onlara hizmet ederken, uzaklardan geldiği anlaşılan bir atlı, Peygamberimizin meclisine yaklaşıp: ‘ Bu kavmin efendisi kimdir?’ diye sordu. ‘Bu kavmin efendisini arıyorum’ dedi.
 
Allah’ın Resulü ‘Benim’ demedi. O sırada sahabelerine su dağıtmakta olduğundan, atlıya şöyle cevap verdi: ‘Bir kavmin efendisi ona hizmet edendir.’ Beni Amir heyetiyle Allah’ın Resulünün yanına gitmiştik. ‘Sen bizim efendimizsin’ diye hitap ettik. ‘Efendi, Allah’tır!’buyurdular. Biz: ‘Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!’ dedik. Bize: ‘Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. 
Şeytan sizi uçurmasın’ buyurdular.” *

İslam Peygamberi’nin hayatından üç rivayeti sizlerle paylaşmak istedim.

Bugün Türk toplumu Allah, Kur’an, Peygamber din, iman, türban sözlerini dillerinden düşürmeyen sözde dindar kesimlerce yönetiliyor. İslam Peygamberi’nin yaşam tarzından bir tek kırıntı bile sergilemekten aciz kişilerin hallaç pamuğu gibi attıkları ülkede, “Hanginiz 
Muhammed?” sorusunu sorabileceğimiz bir tek kişinin olmadığını görüyoruz.

Bir avuç toprak parçasını bile inşaat alanlarına kurban etmeyi, İrem şehrinin sütunlarına rahmet okutacak gökdelenler inşa edip, en yüksek tepelere kondurduklarıdev camileri millete hizmet zanneden kör zihniyet, sahabesine su dağıtan Hz. Muhammed (S.A.V.) in sergilediğimütevazı yaşamın kıyısına bile ulaşamıyorlar. 

Etrafı “Şeytan’ın uçurduğu” yalakalarla çevrilmiş liderlerin, Firavun’dan ne farkı var?!

Mal ve evlat çokluğunda yarışan, kendi toplumu ile bütünleşememiş, yüzlerce koruma ordusu ile gezen, ayakkabı kutularında trilyonlar saklayan, yataklarının üzerindeki paralara sarılan, kendi din kardeşine iftiralar atan, düzmece delillerle hapishanelerde hayatlarını söndüren, gencecik fidanları kolluk kuvvetlerine yem yapan sözde Müslümanların iş başında olduğu ülkelerin sonu Âd, Semud, Lût gibi kavimlerin başına gelenlerden farklı olur mu?

İçinizde hiç İtalya’nın Pompei harabelerini göreniniz var mı?

Yaklaşmakta olan İstanbul depremi, İstanbul’un gökdelenlerini İrem şehrinin sütunları gibi yerle bir eder mi?

“Ey insanlar! Allah’ın sözü gerçekleşecektir; Bundan hiç şüpheniz olmasın. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı da sizi Allah ile kandırmasın.” (Kur’an, Fâtır Suresi 5)

Kimler kalpleri ile idrak etmiyor, gözleri ile görmüyor, kulakları ile duymuyor?

Helak edilen toplumların içine düştükleri en büyük bataklık, azgınlık ve şımarıklıkta önde gitmeleri mal ve evlat çokluğunda yarışmalarıdır. 

İslami burjuva takımının her geçen gün biraz daha çoğaldığı, zenginliğin sınır tanımadığı bir ülkede, hâlâ bir baba üç yaşındaki çocuğunun cesedini sırtında taşıyorsa, orada zulüm var demektir. Zulüm olan toplumlar ise helak edilmeye mahkûmdur.

İslam ülkeleri içerisinde gerçek İslam’ı en iyi yaşayan bir ülke olan Türkiye’miz ne yazık ki her geçen gün biraz daha Gayya Kuyusu’na doğru sürüklenmektedir. Bu sürüklenişten kurtulmanın tek yolu ise yeniden Kur’an’a dönüştür. Gerçek İslam’ı yaşamanın tek yolu 
Kur’an’ın ahlâkı ile ahlâklanmaktır. 

O muazzam İslam Peygamberi’nin yaşam tarzının örnek alındığı bir toplum olmadığımız sürece, Gayya Kuyusu her geçen gün biraz daha yaklaştırılmaktadır…

Düşünmeyen, sorgulamayan, aklını başkalarına ipotek eden toplumlar, günümüz iktidarlarını yaratır. 

Dünyanın en zengin liderlerine sahip olan bir toplum olmaktan Allah’a sığınalım.

“Hanginiz Muhammed?” sorusunu sordurabilecek insanların bulunduğu bir ülkede yüksek ahlâk ve karakter vardır. 

Allah, ülkemize böyle bir toplum olmayı nasip etsin!

Elbette sadece istemekle olmuyor; bizlerin de Kur’an ahlâkına doğru bir adım atmamız gerekiyor…

Tülay Hergünlü

İstanbul, 16 Şubat 2014

*R.İhsan Eliaçık, Hanginiz Muhammed? Sayfa 7)


4028 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadınlar günü, kadın hakları filan… - 16/03/2022
Kadın… Nedir kadın?
Haçlı Batı’nın ikiyüzlü siyaseti - 05/03/2022
Tarih boyunca Türk ve Müslümanlara yapılan katliamlara dünya her zaman seyirci kalmıştır.
Boğazlardaki Atatürk kilidi; Montrö Antlaşması - 28/02/2022
Atatürk’ün hemen ardından gelen iktidarlar, onun güvenli dış politika kurallarını sürdüremedi.
İyi polis, kötü polis - 13/02/2022
Hani dizi ya da filmlerde izleriz ya; polisler bir suçluyu sorgu odasına alırlar. İki polis içeriye girer.
“Yapacak bir şey yok!” - 09/02/2022
Günlerdir haber kanallarında vatandaşa elektrik ve doğalgaz faturalarının yüksekliği konusunda ne düşündükleri soruluyor.
Fatma Girik - 29/01/2022
Türk Sineması, tüm emekçileriyle birlikte kendine özgü sıcaklığı ve samimiyeti olan oyuncularıyla var olmuştur.
Ay çekirdeği - 26/01/2022
Kuruyemiş dükkânında bir diyalog:
Önce can, sonra canan - 21/01/2022
Geçtiğimiz günlerde telefonuma bir mesaj düştü.
Kayıt dışı çalışma hayatı - 17/01/2022
2022 yılında uygulanacak olan net asgari ücret 4.253,40 TL. olarak belirlendi.
 Devamı