OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Tülay HERGÜNLÜ
PRİZMA
Çocukluğumun 23 Nisan’ları
22/04/2016
Bu yıl 23 Nisan kutlamalarında, önceki yıllara göre bir farklılık var; bayramı, çocuklarla birlikte ebeveynlerde kutluyor; hem de siyah önlüklü okul kıyafetleri giyerek…
 
Siyah önlük giymiş, ellerinde Türk bayraklı balonları ile yürüyen anneleri babaları hatta nineleri ve dedeleri görünce, çocukluğumun 23 Nisanları’nı düşündüm; günler öncesinden başlayan hazırlıkları,  sevinci ve coşkuyu… Bayram günü yaklaştıkça yaşadığımız o tarifsiz heyecanı…
 
Öğretmenlerimiz hem yaratıcı hem de en az öğrenciler kadar coşkuluydu. O günlerin kıt imkânlarıyla, müsamereler hazırlanır, şiir etkinlikleri düzenlenir, oyunlar oynanır, şarkılar 
söylenirdi. Okullarımız ve sınıflarımız rengârenk balonlarla, grafon kâğıtları ile ve bayraklarla süslenirdi. Süsleme malzemeleri için herkes imkânı ölçüsünde katkı sağlardı.
 
Törenler bazen okul bahçelerinde bazen de semtlerde bulunan top sahalarında 
 
gerçekleştirilirdi. Buralarda gerçekleştirilen törenlerin adına “büyük tören” derdik. Çünkü o 
 
yöredeki bazı okullar törenleri birlikte hazırlarlardı. Belediye başkanı filan gelirdi.
 
Hele bir yıl düzenlenen 23 Nisan törenlerini hiç unutamam. Öğretmenlerimiz bazılarımızın 
 
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri temsil etmesini, bir arkadaşımızın da Nasrettin Hoca kılığına 
 
girip, eşeğe binmesini istedi.  Tabii anında bir uğultu başladı. Kızların hepsi Pamuk Prenses 
 
olmak istiyor, sınıfta kızılca kıyamet kopuyordu. Ne yapacağını şaşıran öğretmenler, Pamuk 
 
Prenses’in” sarışın” olması gerektiği bahanesini ortaya attılar. Sonuçta bir tek sarışın 
 
arkadaşımız vardı ve sorun çok zekice çözülmüştü. Ne kadar üzüldüğümü bugün bile 
 
hatırlarım.
 
Nasrettin Hoca ve Yedi Cüceler’ de bir sorun yaşanmamıştı. Nereden bulunduğuna hâlâ akıl 
 
erdiremediğim bir eşeğe ters binmeye çalışan arkadaşımıza gülerken, prenses olamama sorunu 
 
da unutulmuştu. 
 
O yıllarda törenler bittikten sonra bütün okul sıraya girer, öğretmenlerimizin eşliğinde sokak 
 
sokak gezerdik. En önde müsamere kıyafetleri giymiş öğrenciler, onların arkasından da 
 
folklor kıyafeti giyenler gelirdi. Hiç bir etkinlikte rol alamayanlar ise okul kıyafetleri ile en 
 
arkada yürürlerdi. 
 
Okul kıyafet ile en arkadan yürümeyi gurur meselesi yapar, önceden folklor kıyafetleri 
 
hazırlardık. Bunun içinde ev ev dolaşır, şile bezinden gömlekler, cepkenler, şalvarlar, renk 
 
renk ve oyalı yazmalar arardık. Konu komşu seferber olur, sandıklar açılır, kim ne bulduysa 
 
verirdi. Başlık olarak erkek çocuklarının, önünde “maşallah” yazan sünnet başlıklarını 
 
takardık.  Sahte altın liralar sünnet başlıklarına dizilir, rengârenk yazmaları takar; süzüm 
 
süzüm süzülürdük. Şalvarın altında garip duran ayakkabılarımıza bakar, kahkahalar atardık. 
 
Bir sene rahmetli babam bana Kapalıçarşı’dan işlemeli bir cepken ve kırmızı bir çarık almıştı. 
 
Çarık sadece bende vardı ve o yıl yürürken çok gururlanmıştım.
 
Tören yürüyüşlerinde tüm mahalleli ellerinde bayraklarla yol kenarlarında toplanır, geçit 
 
resmi yapan çocukları alkışlarlardı. Anneler, babalar, çocuklarını görebilmek için oradan 
 
oraya koşuştururlardı. 
 
23 Nisan bahara denk geldiği için tek korkumuz, tören günü yağmurun yağmasıydı. Yağmur 
 
yağınca törenler iptal edilir, yine kıyafetlerimizi giyerdik ama kutlamalar sınıflarda yapıldığı 
 
için bayram coşkusu biraz sönük geçerdi. Bazen yağmurun altında yürüdüğümüz bile olurdu... 
 
Büyük törenler ise yağmurun yağmadığı bir güne ertelenir ve mutlaka gerçekleştirilirdi. 
 
Yıllardır terörle mücadele eden Türkiye, binlerce vatan evladını toprağa verdi. Ancak bu 
 
iktidar döneminde olduğu gibi, hiçbir iktidar ve Meclis Başkanı, türlü bahanelerin ardına 
 
sığınıp, bayram kutlamalarını ve resepsiyonları iptal etmedi.
 
Devletin kutlamadığı 23 Nisan Bayramına çocuklar ve halk sahip çıkıyor. Yani bahanelerin 
 
bir etkisi olmuyor.  Yarın yani 23 Nisan günü Anıtkabir yine dolup taşacak, çocuklarımız 
 
Atasının kabrine sel olup akacaklar…
 
Ne yapsanız nafile, Cumhuriyet ve Millî bayramlar ilelebet payidar kalacak…
 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız, tüm ulusumuza kutlu olsun!
 
Tülay Hergünlü
 
İstanbul, 22 Nisan 2016


1222 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadınlar günü, kadın hakları filan… - 16/03/2022
Kadın… Nedir kadın?
Haçlı Batı’nın ikiyüzlü siyaseti - 05/03/2022
Tarih boyunca Türk ve Müslümanlara yapılan katliamlara dünya her zaman seyirci kalmıştır.
Boğazlardaki Atatürk kilidi; Montrö Antlaşması - 28/02/2022
Atatürk’ün hemen ardından gelen iktidarlar, onun güvenli dış politika kurallarını sürdüremedi.
İyi polis, kötü polis - 13/02/2022
Hani dizi ya da filmlerde izleriz ya; polisler bir suçluyu sorgu odasına alırlar. İki polis içeriye girer.
“Yapacak bir şey yok!” - 09/02/2022
Günlerdir haber kanallarında vatandaşa elektrik ve doğalgaz faturalarının yüksekliği konusunda ne düşündükleri soruluyor.
Fatma Girik - 29/01/2022
Türk Sineması, tüm emekçileriyle birlikte kendine özgü sıcaklığı ve samimiyeti olan oyuncularıyla var olmuştur.
Ay çekirdeği - 26/01/2022
Kuruyemiş dükkânında bir diyalog:
Önce can, sonra canan - 21/01/2022
Geçtiğimiz günlerde telefonuma bir mesaj düştü.
Kayıt dışı çalışma hayatı - 17/01/2022
2022 yılında uygulanacak olan net asgari ücret 4.253,40 TL. olarak belirlendi.
 Devamı