OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Mustafa YOLCU
YAZI
İSKİLİP’DE BİR GÜN
20/07/2015
15 Temmuz Salı günü, ikindiye doğru İskilip’e geldim. Öncelikle Hacı Karani mezarlığına uğrayarak, ölülerimizi ziyaret ettim.
 
Mezarlığa gidince, tanıdıklarım oraya toplanmış gibi oluyor. Mezar taşlarındaki
 
isimlerin çoğunu tanıyorum. Yani mezarlık tanıdıklarımla dolu. İbrahim Karamemiş’te
 
en son oraya gidenlerden. Mezar taşların’da doğum tarihlerine bakıyorum. Epeyce
 
sayıda benim akranım'da, buradaki yerlerini almışlar.
 
En son Hacı Karani hz. mezarına uğradığımda, Hacı Ali Dursun eniştemin anlattığı,
 
mübareğin mezarını nasıl buraya taşıdıkları, gözümün önüne geldi.Bir ayağının kaval
 
kemiği, eski mezarında kalmış. Tüm kemiklerini toplayıp, mevcut mezara
 
defnetmişler. Sanki mübarek, ayağını tamamen eski mezardan ayırmak istememiş.
 
Çarşıya geldiğim de, gözüm tanıdıkları aramaya başladı. Bir sürü insan gelip gidiyordu
 
ama, hiç birini tanımıyordum. Kime selam versem, selamımı alıyorlardı. Ankara’da
 
tanımadığım birine selam versem, "Bu bana niye selam verdi." diye, garip garip
 
yüzüme bakar.
 
Köprü Başı Camisinin yanında bulunan evimizi, 1995 li yıllarda cami ile ilgili olarak
 
kullanmak üzere, bir derneğe vermiştik. Bu ev ile ilgili yaptığım görüşmede, bu
 
amaçla evin değerlenmesi için, çaba harcanması hususunda görüşmem oldu. Bu
 
benim için yararlı bir teşebbüstü. Bu ev ile ilgili güzel şeyler, kardeşlerimin ve benim
 
rüyalarımızı süslemişti.
 
Akşama doğru, Hacı piri mahallesinde bulunan halamın oğlunun evine gittim.
 
Sokaklar, kaldırım taşları, evler bana çok şey hatırlatıyordu. Adeta her adımımı atışta
 
başka şeyleri hatırlıyor, bu nostaljiyi yaşamak bana ayrı bir haz veriyordu.
 
İftar vakti yaklaştığında, ocakta tarhana çorbası kaynıyor, salata yapılmış, keşkek
 
çömleği de karıştırılmayı bekliyordu. Çömleği karıştırmak şerefi bana verildi. Büyük
 
bir zevkle bu görevi yerine getirdim.
 
Top atıldı ve akşam ezanı okunmaya başladı. Bizde dua ile orucumuzu açtık. Bütün
 
bunlar Ankara’da, hayalimi süsleyen konulardı. Ankara’da top sesi, nare sesi olmadığı
 
için, bunları ancak İskilip'te buluyorduk.
 
Teravihten çıkıldıktan sonra, gece saat 12 civarında park ta arkadaşlar ile havuzun
 
başında buluştuk. Oradan buradan birçok şey konuştuk. Havuzun başı gündüz gibi
 
dolu idi. Parktaki sohbetimiz 01.20 kadar sürdü.
 
Kalkıp evlerimize gittik. Hiç uyumadan, sahur vakti gelmişti. Sahurdaki menümüzde
 
tava mayalısı, vişne kompostosu, çay vardı. Bu sene ramazan’da, ilk defa tava
 
mayalısı yedim. Bu zevki'de tatmıştım.
 
Çarşamba günü ilk işim, pazarı dolaşmak oldu. Çarşamba pazarında, bizim
 
çocukluğumuzun kalabalığı yoktu. Sebze pazarını andıran yerde, sebze alış verişi
 
yapılıyor, pazarda iskilip’çe konuşuluyordu. Bu konuşmaları dinlemeye, unuttuğum
 
kelime ve cümleleri duymaya çalıştım.- “ Madenüz alıyonmu? Madenüz yarım lira.
 
Canu isderse al. Sen bülüsün. Fasulye kaç para? İkibuçuk lira. İyi fasulye emme.
 
Kılcuğu yok.” Bunları dinlemek, bana hoş geliyordu.
 
Gittiğim her şehirin, en çok merak ettiğim ve zevk aldığım yeri, Pazar yeridir. Farklı
 
şeyleri görmek, duymak bana ayrı bir zevk verir.
 
Kayseri’de, İskilip’li arkadaşlarım ile birlikte kapalı çarşısına gitmiştik. Oradaki ”
 
gadan alam” cümlesi ile başlayan pazarlamacılığı, hiç bir yerde görmedim. Fiyatını
 
sorduğun bir malı, almak istemezsen bile ikna olup alıyorsun.
 
Dedik ki- ” Kayseri li lik bu demek ki.”
 
Pazar’dan sonra merhum Valimiz, Zübeyir Kemelek kardeşimizin mezarını ziyarete
 
gittik. Mezarının başında dua ederken, sanki sağmışta, onu görmeye gitmiş gibi haleti
 
ruhiye ye girerek duygulandım. Şerefli, onurlu bir yaşam ve sonuç” akıbet mevt.” Ne
 
mutlu Zübeyir kardeşimize. Allah herkese böyle bir yaşam tarzı nasip etsin.
 
Daha sonra’da Zübeyir kardeşimin annesini ziyarete gittik. Teyzemiz bizi görünce “
 
Oğlumun arkadaşları gelmiş.” Diye ağladı. Eşin vefatı, beş ay sonra evlat acısı kolay
 
unutulmuyor. Hele evlat acısı, apayrı bir şey. Allah kimseye evlat acısı tattırmasın.
 
Saat- 15 civarı idi, İskilip ziyaretim sona erdi. Çocukluk arkadaşım Recep Çiçekci,
 
beni terminale götürüp, Çorum’a yolcu etti.
 
Sılayı rahmi yapmak, nostaljiyi yaşamak böyle bir şey işte. Allah isteyen herkese
 
böyle tatlar yaşamayı nasip etsin.
 
Herkese Hayırlı bayramlar diliyorum. Alvarlı efe hazretleri diyor ki.
 
Nûr-i hidayet dola,
 
Dilde hidayet bula,
 
Nâsırın Allah ola,
 
Bayram o bayram olur.
 
Mustafa Yolcu
 
myolcu53@gmail.com


1498 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİR YAHUDİ TÜCCARI - 18/12/2023
Yakınım İstanbul Karaköy’de bulunan Yahudi tüccardan tezgâh satın alıp, Ankara ya dönmüş.
DEĞERLİ MİLLETVEKİLİMİZ HİDAYET VAHAPOĞLU - 11/04/2023
Bursadan ’dan MHP milletvekili olarak meclise giren, hemşerimiz hidayet Vahapoğlu, meclisin en devamlı üyesi ve kanun teklifi ile önerge veren milletvekili idi.
DEPREME KARŞI TEDBİRLER - 06/03/2023
Depreme karşı tedbirleri ikiye ayırıyoruz. 1- Devletin üzerine düşen tedbirler. 2- Vatandaşın üzerine düşen tedbirler.
DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 25/02/2023
Güneydoğu Anadolu depremi. 10 İlimizin alanında meydana gelen depremle 16.2.2023 tarihi saat 21.00 itibarı ile 36000 ölü, 110000 yaralı var.
SEVDİĞİN ELDE EDEMİYORSAN, ELDE ETTİĞİNİ SEV - 16/11/2022
Gün görmüş bir arkadaşımla sohbet ederken, yeni neslin ulaşılması zor talepleri için “SEVDİĞİNİ ELDE EDEMİYORSAN, ELDE ETTİĞİNİ SEV” tabirini kullandı.
BÜYÜK DEVLET NASIL OLUNUR? - 01/11/2022
1-Büyük devlet sözle olunmaz. Çok konuşarak hiç olunmaz. Dünya ölçeğinde yeni vizyon ve misyon üstlenmek gerekir.
İSKİLİP TE BİR KÖŞE BAŞI DÜKKÂNI - 13/10/2022
Resim ’de gördüğümüz yer, İskilip te Hamam önü caddesi ile Dikiciler caddesinin birleştiği köşe başıdır.
İSKİLİP’TE PAZAR (ÇARŞAMBA) GÜNÜ - 24/05/2022
Yıl 1968 Haziran ayıpazar günü idi.
TEFECİLİK - 07/05/2022
Tefecilik, kişilerden hukuki sınırı geçenmiktarda faiz alarak, borç para verme olayıdır.
 Devamı