OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Takvim
Saat
Mustafa YOLCU
YAZI
TEK BAŞINA İKTİDAR OLMAK
15/02/2014

Siyasi partilerin tamamı, tek başına iktidar düşleri görerek, seçimlere “Tek başına iktidar olmak” hedefi ile girerler.

Tek başına iktidar, başlangıçta çok güzel bir olaydır. Daha sonraki dönemlerde tek başına iktidar olan kendini “Kral ” olarak görüyor, dediği dedik çaldığı düdük. oluyor.

İnsanoğlu nefis ile yaratılmış. Çevrede kötülükler kol geziyor. İyiler az, kötüler çok.

Toplumdaki ve dış mihraklardaki kötü düşüncelere takılmadan iktidarı götürmek, bu etkilerin tesirinde kalmamak mümkün olmuyor.

İnsanı insana kul köle eden, makam ve şöhret hastalığı ise her şeyi bitiriyor.

Yaşadığımız hayat göstermiştir ki, günümüz insanlarını iki devreden başka parti, dernek, kooperatif başkanlığında tutmak doğru değil. İki dönemden sonrası krallığa dönüşmektedir. İnsanlar ilk başkanlığa bileğinin hakkı ile gelseler bile, sonrasında bulunduğu yeri koruyabilmek için tavizler vermekte, kurumlar şaibe altında kalmaktadır.

 Tek başına iktidar dönemlerinde büyüme hızının arttığı, ülkenin ekonomik olarak sıçrama yaptığı inkâr edilemez bir gerçektir. Ancak tek başına iktidarların ülkeye getirdikleri kadar, ülkeden götürdüklerinin de olduğunu artık herkesçe malumdur.

Tek başına iktidar dönemlerinin bir takım çıkar guruplarını ürettiği, güçlendirdiği ve bu olumsuzlukların kronik kale gelerek, kalıcı hale gelmesine neden olmaktadır. 

Papatyalar, yeni müteahhitler, yeni zenginler yaratılması, iktidara yakın olanların köşe dönmesi, çoğunlukla tek başına iktidar dönemlerinde görülmekte, bu dönemlerdeki iktidar gücü halka yol, köprü baraj olarak geri dönse de, bu inşaatları yapan “yakın” müteahhitlerin kasalarına ne şekilde döndüğü ise kamuoyunda tartışma konusu olmuştur.

Kamuoyunun düşüncelerine değer vererek, karşınızdaki düşünceyi dinlediğinizde “ Tek başına iktidar olmak” bir anlam kazanır. Bu durum ülkenin de, insanlarında yaşam kalitelerinin artırılmasına, sorunların çözülmesine direk olarak etki eder.

Şayet karşı fikirler sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, yapıcı tenkitlerden ders çıkarılmıyorsa, tek başına iktidar olmak hegemonyayı, diktatörlüğü getirir ve

demokratik sistemlerin en sakıncalı tarafıyla karşı karşıya gelmiş oluruz.

Mevcut hükümetin komşularla sıfır sorun politikalarını sağduyu sahibi her kez takdir ediyor, İran’ı bile kazanabilme gayretlerini olumlu karşılıyorduk.

İki senede “komşularla sıfır sorun politikalarımız” çoğu komşularla soruna dönüşmüşse, uygulanan dış politikada bir yanlışlık var demektir. Bu durumu
şapkamızı önümüze koyup yeniden düşünmeliyiz.

Koalisyon hükümetlerinin hep olumsuz yanları konuşulur. Oysa olumlu yönleri daha çoktur. Koalisyonları “öcü” olarak gösterenler, koalisyonun olumlu yönlerini dikkate alsalardı koalisyonlar bu ülkede demokrasi kültürüne katkıda bulunur, bundan
ülkemiz kazançlı çıkardı. Büyük sermaye ise, koalisyon kültürüne katkıda bulunsaydık da ülkemizdeki bu olaylar yaşanmasaydı diyordur belki de.

Ülkemiz ve insanları, yaşadığımız son olayları hak etmedi. Bu olaylar keşke yaşanmasaydı. Toplum bu gerilime girmeseydi. İnşallah şer olarak görülenler hayra dönüşür. İnsanımızda hak ettiği huzur ve saadete kavuşur.

Nuh Aleyhisselam bir taş üzerinde otururken Cenabı Allaha nida ederek-” Yarabbi toplumdaki bir kısım günahkârlar yüzünden, niye hepsini cezalandırıyorsun?” demiş.

Biraz sonra ayağından bacaklarına doğru çıkan karıncalardan birisi bacağını ısırmış.

Canı yanan Hazreti Nuh elini bacağına vurmuş. O anda birçok karınca vurduğu yerde ölmüş. Bunun üzerine Allahtan Hz. Nuh’a melekleri ile haber gelmiş. “ Ey Nuh, ayağını bir karınca ısırmıştı. Sen ise birçok karıncayı öldürdün. Bunun sebebi nedir?” O anda yaptığı hatayı anlayan Hz. Nuh- “ Yarabbi senin emrine sual olunmaz. Benim günahımı affeyle.” Demiş.

Bir takım yanlışlıklar oluyor, bunun sonucunda bütün ülke sıkıntılı hale gelip, devlet düzeni alt üst oluyor. Bu olaylardan medet umanların ekmeğine yağ sürülüyor.

Vatandaşın –“ Tek başına iktidar olmak veya koalisyon hükümetleri kurulması.” şeklinde bir problemi yoktur. Onun derdi evine ekmek götürebilmek. Borcunu,
taksitini ödemek, namerde muhtaç olmamaktır. 

Sorumluluk duyabilecek erk sahiplerinin de bunun farkına vararak, ülkeyi gerilimden kurtarmalarını bekliyoruz.

 
Mustafa Yolcu

myolcu@ttmail.com


2159 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİR YAHUDİ TÜCCARI - 18/12/2023
Yakınım İstanbul Karaköy’de bulunan Yahudi tüccardan tezgâh satın alıp, Ankara ya dönmüş.
DEĞERLİ MİLLETVEKİLİMİZ HİDAYET VAHAPOĞLU - 11/04/2023
Bursadan ’dan MHP milletvekili olarak meclise giren, hemşerimiz hidayet Vahapoğlu, meclisin en devamlı üyesi ve kanun teklifi ile önerge veren milletvekili idi.
DEPREME KARŞI TEDBİRLER - 06/03/2023
Depreme karşı tedbirleri ikiye ayırıyoruz. 1- Devletin üzerine düşen tedbirler. 2- Vatandaşın üzerine düşen tedbirler.
DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 25/02/2023
Güneydoğu Anadolu depremi. 10 İlimizin alanında meydana gelen depremle 16.2.2023 tarihi saat 21.00 itibarı ile 36000 ölü, 110000 yaralı var.
SEVDİĞİN ELDE EDEMİYORSAN, ELDE ETTİĞİNİ SEV - 16/11/2022
Gün görmüş bir arkadaşımla sohbet ederken, yeni neslin ulaşılması zor talepleri için “SEVDİĞİNİ ELDE EDEMİYORSAN, ELDE ETTİĞİNİ SEV” tabirini kullandı.
BÜYÜK DEVLET NASIL OLUNUR? - 01/11/2022
1-Büyük devlet sözle olunmaz. Çok konuşarak hiç olunmaz. Dünya ölçeğinde yeni vizyon ve misyon üstlenmek gerekir.
İSKİLİP TE BİR KÖŞE BAŞI DÜKKÂNI - 13/10/2022
Resim ’de gördüğümüz yer, İskilip te Hamam önü caddesi ile Dikiciler caddesinin birleştiği köşe başıdır.
İSKİLİP’TE PAZAR (ÇARŞAMBA) GÜNÜ - 24/05/2022
Yıl 1968 Haziran ayıpazar günü idi.
TEFECİLİK - 07/05/2022
Tefecilik, kişilerden hukuki sınırı geçenmiktarda faiz alarak, borç para verme olayıdır.
 Devamı