OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber Gazetesi

Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Takvim
Saat
Nihat KARALAR
‘İDAM CEZASI’ VE YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK!
19/02/2015
 
Mersin’de 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın vahşi cinayete kurban gitmesi, hepimizi derinden yaraladı.
 
Yaralamakla kalmadı, bir şeyleri yeniden sorgulamamız gerektiği gerçeğini de tüm çıplaklığıyla bir kez 
 
daha yüzümüze vurdu.
 
“Neden bu ülkede hep öldürülen kadınlar, gençler olur?”
 
Bu ve buna benzer bir çok soru yanıt bekliyor..
 
İşte bu noktada; üst akıl devreye giriyor:
 
“İdam getirilirse, bu cinayetler önlenir”miş !
 
Bu görüşü ısrarla savunanlara sormak lazım:
 
Suudi Arabistan, Pakistan, Hindistan, Sudan, Yemen vb. bir çok ülkede idam olmasına rağmen, 
 
kadın cinayetleri, tecavüz vb. olayların had safhada olmasını nasıl açıklarsınız?
 
Öyleyse ne oluyormuş; idam cezasının olması/ getirilmesi asla bir çözüm değilmiş..
 
Sorun tamamen başka yerlerde, başka şeylerdedir..
 
Onları bulabilmeli/görebilmeli.. Ona göre de çözüm bulabilmeliyizdir..
 
***
 
Özgecan Cinayeti üzerinden ülkede yeniden idam cezasını geri getirmek gayretleri/ niyetleri, 
 
tamamen bir hedef şaşırtmadır.
 
Olayı saptırma, gündemi değiştirmedir..
 
Bunu bahane ederek, Meclis’te görüşülmeye başlanan İç Güvenlik Paketi’ni topluma dayatmaktan 
 
başka bir şey değildir.
 
Yani, topluma ölümü gösterip, sıtmaya razı etmektir..
 
Kimse toplumun aklıyla dalga geçmemeli…
 
Kimse toplumu aldatmaya kalkışmamalıdır!
 
***
 
“İdam geri gelsin” diye ortalığı velveleye boğanlara ısrarla sormak lazım:
 
Velev ki idam geri geldi, diyelim; 
 
“Siz, idamın olduğu yıllarda hiçbir tecavüzcünün/katilinin ya da sapığın idam edildiğini 
 
gördünüz/duydunuz mu?”
 
Hep o ceza, muhaliflerin üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanıp durmadı mı?
 
Bu kez de öyle olmayacağını kim garanti edebilir?
 
Kimse toplumun aklıyla dalga geçmemeli…
 
Kimse öyle cicili-bicili sözlerle toplumu aldatmaya kalkışmamalı!
 
Özgecan’ımızın acısı üzerinden yeni bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışmamalıdır..
 
***
 
Bu arada Aileden Sorumlu Bakanı’nın ciddi ciddi ‘idam cezasının geri getirilmesini” savunması, yine 
 
AB’den sorumlu bakanın da  “benim kızıma yapılsaydı, elime silahı alırım…” türünde açıklamalarda 
 
bulunması da yabana atılır gibi değil..
 
***
 
Ne oluyor bize, böyle?
 
Aklımızı mı yitirdik, hafızamızı mı kaybettik?
 
Sahi, neler oluyor, bize böyle?
 
Hepimiz almışız elimize körüğü, ateşe doğru koşuyoruz..
 
Bunun adı olsa olsa, toplumun Özgecan acısını suistimal etme, onun üzerinden ülkeyi şeriat ülkelerine 
 
çevirmektir..
 
Bu ülkede tecavüz olayları, kadın cinayetleri giderek artıyor ve korkunç rakamlarla ifade ediliyor..
 
İstatistikler de önlenemez boyutlarda seyrettiğini dikte ediyor.. 
 
Tamam, tüm bu gerçeklere katılıyoruz.!
 
Ama, bunları önlemenin, tamamen ortadan kaldırılmasa da asgariye indirmenin yolu, asla idam 
 
olamaz/olmamalıdır da..
 
***
 
Kimse, toplumun Özgecan  ile doruğa çıkan acısını/hassasiyetini kullanarak, yine topluma “idam geri 
 
getirilmeli” dayatmasını yapmamalı diye düşünüyorum..
 
Eğer bu tür olayları önlemekte, idam çözüm olsaydı; idamın olduğu Suudi Arabistan, Pakistan, 
 
Hindistan, Sudan, Yemen vb. ülkelerde bu tür olaylar hiç olmamalıydı, değil mi?
 
Sonuç öyle mi?
 
Oysa; idam cezasına karşın kadın cinayetleri de, tecavüzler de dünya ortalamasının çok çok 
 
üzerindedir..
 
Buna ne demeli?
 
***
 
Kısacası sözün özü:
 
Özgecan’ımızı kaybettik.!
 
Acımız çok büyük.!
 
Hepimizin yüreği yanıyor.!
 
Ama bunları önlemenin yolu; idam cezası, asla çözüm değildir/ olmamalıdır da..
 
Sorun, tamamen başka yerlerde!
 
Öncelikle onları sorgulamalıyız/ irdelemeliyiz..
 
 Ve bu ortak akıl ile de; önce hukuka,  mantığa ve evrensel değerlere uygun çözümler 
 
üretebilmeliyiz..
 
İşte, o zaman ancak yüreğimizdeki Özgecan acısını dindirebiliriz..
 
Yoksa, yangına körükle giderek, idam cezasını geri getirerek değil..!
 
Ne dersiniz, haksız mıyız?
 
*** 
 
 ‘HEPİMİZ SUÇ ORTAĞIYIZ’
 
Mersin’de 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan vahşice öldürülmesi, tüm yurtta büyük bir 
 
tepki topladı. 
 
Milyonlar sokağa çıkarak, başta Özgecan’ın öldürülmesi olmak üzere, kadın cinayetlerini protesto 
 
ettiler.
 
Olaya büyük tepki gösterenlerden biri de CHP Genel Sekreteri Sayın Gürsel Tekin ‘di. 
 
Tekin, yaptığı açıklamasında; "İşin kolayına kaçmayalım. Hepimiz, suç ortaklarıyız. Suçlu aranıyorsa, 
 
iktidar, siyaset, medya, televizyonlar, gazeteler, toplum, hepimiz suçluyuz" derken, aslında çok önemli 
 
bir gerçeğe de vurgu yapmış oldu.
 
Daha önce de kadınların cinayetlere kurban gittiklerine dikkat çeken, bunun için de 2010 yılında ailesi 
 
tarafından Adıyaman'da diri diri gömülen Medine'nin dramını örnek gösteren Tekin  şöyle konuştu;
 
"Özgecan olayı sanki yeni yaşanan bir olay mıdır ? 2010 yılında. Adıyaman'da diri diri bir insan 
 
toprağa gömüldü. İŞİD'in Irak'ta, Suriye'de yaptıklarını kınıyoruz. Medine kardeşimiz de, Türkiye'de 
 
onların yaptığı vahşete benzer şekilde toprağa gömüldü. Eğer o gün hepimiz ayağa kalksaydık, bugün 
 
belki de Özgecan böyle bir vahşete kurban gitmeyecekti."
 
"KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNE İNANMAYANLAR..."
 
Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için öncelikle kadın-erkek eşitliğine tüm toplumun inanmasının 
 
sağlanması gerektiğine de vurgu yapan Tekin, "Kadın ve erkek eşitliğine inanmayan insanların ağzına 
 
kadın kelimesini alması mümkün değildir. 
 
Her ay 20-25 kadın intihar ediyorsa, 50'ye yakın şiddete maruz kalıyorsa, buna ses çıkarmayanlar 
 
suçludur. 
 
Hiç politika yapmayacağız. 
 
Siyaset olarak suç ortaklarıyız."
 
***
 
Sayın Tekin’in konuya ilişkin tespitleri işte böyle.
 
Kısacası, deniliyor ki; “ İşin kolayına kaçmayalım. Hepimiz, suç ortaklarıyız”
 
İşin özeti bu.. 
 
***


1443 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

VE ‘KARA PROPAGANDA’ FİLMİ YENİDEN VİZYONA MI GİRİYOR? - 15/05/2015
‘Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler’
VE DANANIN KUYRUĞUNUN KOPMASINA 41 GÜN KALDI! - 28/04/2015
GÜNÜN SÖZÜ: KULAKLARA KÜPE!
SARI ÖKÜZ’Ü VERMEK YA DA VERMEMEK! - 21/04/2015
7 Haziran Genel Seçimleri için geri sayım başladı.
NE O.. AT İZİ, İT İZİNE Mİ KARIŞIYOR? - 05/04/2015
Türkiye hala, geçen hafta başında meydana gelen iki olayın şokunu atlatmış değil.
TÜNELİN ÇIKIŞINDAKİ IŞIĞI GÖREBİLMEK! - 01/03/2015
ZAMAN su gibi geçip gidiyor..
KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER Mİ! - 04/02/2015
Yunanistan Radikal Sol Koalisyonu’nun (SYRIZA) seçim zaferi, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya solunda yeni bir umut ve yeni bir heyecan yarattı.
HER YENİ YIL BERABERİNDE YENİ UMUTLAR GETİRİR (Mİ)? - 30/12/2014
HANİ ESKİ YILI UĞURLARKEN, yenisine dair beklentileri yazmak adettendir ya, biz de öyle yapmaya çalışacağız.
BİZDEN DUYMUŞ OLMAYIN.. 2015 YILI ÇOK ZOR GEÇECEKMİŞ! - 22/12/2014
Genellikle yeni yıla girerken, içimiz yepyeni bir umutla dolar ve geleceğe yönelik çok güzel düşler kurmaya çalışırız.
DODURGA İLÇESİ’NDE NELER OLUYOR? - 02/12/2014
MADEN OCAKLARI ve bu ocaklarda meydana gelen kazalar; bu ülkenin kanayan yaralarından birisidir.
 Devamı