OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber Gazetesi

Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Takvim
Saat
Nihat KARALAR
'GUİNNES REKORLAR KİTABINA GİRMEK!
12/05/2014

Sizce, bu memlekette en kolay, en zahmetsiz- hatta hiç aksatmadan- yapılan şey nedir?

Ya da şöyle diyelim; genelde bizim neyi başarmakta üstümüze yoktur ya da ne konuda 

elimize su dökemezler?

Yanıtını bulmak için, öyle kumrucuklar gibi düşünmemize gerek yok.

Tek kelimeyle; konuşmak, konuşmak, konuşmak'tır.

Boşa konuşmak, 

Doluya konuşmak,

Havaya konuşmak, 

Civaya konuşmak,

Konuşmak, konuşmak’tır

* * *

Aklımıza gelmeyen birçok konuda konuşmak dersek, herhalde kendimize haksızlık etmiş 

olmayız.

Ne hikmetse; bizim memlekette herkes, her şeyi her yerde konuşur.

Başbakanımız, bakanımız, muhalefet liderlerimiz, müsteşarlarımız, genel müdürlerimiz, daire 

müdürlerimiz, belediye başkanlarımız, en ücra köşedeki ilçenin ileri geleni Allah’ın her günü 

konuşur...

Kösedağ'ın eteğindeki köyün çobanı da, siyasette 6 kere gidip 7 kere gelen de konuşur,

Yargılandığı mahkemede ceza alan siyasetci de konuşur,

Çorum’un imajının yerle bir olmasında en büyük sorumluluğu olan da konuşur,

Anlayacağınız bu ülkede herkes, her yerde konuşur.

Hoş, atalarımız da; “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa” dediğine göre; 

elbette herkes konuşacak, düşüncelerini şöyle veya böyle açıklayacaktır.

Önemli olan konuşulan boşa gitmemesi, bir işe yaraması, bir yaraya merhem olabilmesidir.

Yoksa...

Sadece konuşulmuş olunur, o kadar!

***

‘Nasıl yollar yürümekle aşınmazsa, konuşmakla sözcükler de aşınmaz’ diyerekten adeta 

hepimiz 'konuşma' konusunda birer uzmanızdır.

Kısacası; bizim toplumda konuşmayan bir Allah'ın kuluna rastlayamazsınız.

Valla bu konuda, uluslararası bir yarışma yapılsa kesinlikle biz birinciliği alır, üstüne bir de 

babalar gibi, 'Guinnes Rekorlar Kitabı'na da gireriz.

Hatta bu konuda girilmesi gereken başka başka 'kitaplar' varsa, hiç şüpheniz olmasın onlara da 

girmekten geri kalmayız.

Çünkü biz tarihte 16 devlet kurmuş, 15'ini şöyle veya böyle ya da şu veya bu sebeplerle tarihe 

gömmüş bir milletin evlatlarıyız!

Kısacası; 

Bu konuda hiç kimse elimize su dökemez!

Hem ne demişler; 

'Bir Türk dünyaya bedeldir'

Kim demişse, güzel demiş.

Artık bu söz, ne niyetle söylenmişse bilemiyorum, ama mutlaka bizim 'konuşma' 

meziyetimizin de önemli payı olduğunu düşünüyorum.

Tarihçiler, sosyal bilimciler ya da başka başka bilim insanlarının bu konuda bir çalışma yapıp-
yapmadığını bilmiyorum. 

Umarız, yapmamışlarsa bir gün mutlaka yaparlar diye düşünüyorum.

***

Hep başkalarına çuvaldız batıracak değiliz ya, bazen de kendimize iğne batırabilmeliyiz.

Yıllardır, aklı yatan, ağzı bir kaç kelam edebilen 'ne olacak bu memleketin hali?' diye 

mangalda kül bırakmadı. Kimi, 'bizim zamanımızda' diye başladı sözlerine, kimi ise biri bin 

para olan akla gelmedik masallar anlattı çevresindekilere.

Kimi de; filozof edasıyla; "bir b..k olmaz bu memlekete" bilgiçliği ile vurdumduymazlık 

sergiledi.

Aslında her ikisi de, "dostlar alış-verişte görsün" ucuz kolaycılığın bir başka 

versiyonlarıdır...

İşin özüne bakarsanız; 

Memlekete bir şey olmuyor, her şey kendi mecrasında gelişiyor…

Kimi, dinin peşine takılmış gidiyor, 

Kimi de 'dede' ile yatıp 'dede' ile kalkıyor… 

Kimi de, elindeki bir kaç varlığın verdiği rahatlıkla bir yaşam kurmuş gidiyor…

Milyonlarca insan işsiz, aç ve susuz kalmış, hiç umurunda değildir…

Yeter ki, "kendilerine dokunmayan yılan, kimi zehirlerse zehirlesin!."

Memur coplanmış, öğrenciler sokaklarda sürüklenmiş, evlatlarını kaybeden ailelerin başına 

bin bir türlü iş gelmiş… 

Canım bunların da lafı mı olur!

Bakın memleket gelişiyor, ekonomimiz her ne kadar tahterevalli gibi inip çıksa da kendine bir 

rota çizmiş gidiyor.

Yabancı sermaye derseniz, ülkemizi yol eylemiş. 

Biri gelip biri gidiyor…

Belediyemiz derseniz; bakın kentin bilumum yerlerini birbirinden güzel parklarla donatmış, 

insanlar güle oynaya yaşamın tadını çıkarıyorlar.

Birkaç kendini bilmez memur, öğrenci yerlerde sürüklenmiş, yok evladını kaybeden birkaç 

ananın yüreği yanıyormuş… 

Mış mış mış…

Geçin efendim bunları geçin.!

Varsa yoksa; milletimizin yüksek menfaatleri, toplumun huzuru, gençlerimizin geleceğidir!

Ha bir de, kahve köşelerinde yapılan 'memleket kurtarma' seansları…

***

Konuya nereden girip, nereye getirdik.

Oysa, bugün günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız bazı tipler üzerine edebi bir yolculuk 

yapacaktık.

Ne yapalım, nasip değilmiş; ileride nefesimiz yeter, birkaç saatliğine vakit bulabilirsek, geniş 

geniş ele almaya çalışırız. (12.05.2014)


2075 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

VE ‘KARA PROPAGANDA’ FİLMİ YENİDEN VİZYONA MI GİRİYOR? - 15/05/2015
‘Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler’
VE DANANIN KUYRUĞUNUN KOPMASINA 41 GÜN KALDI! - 28/04/2015
GÜNÜN SÖZÜ: KULAKLARA KÜPE!
SARI ÖKÜZ’Ü VERMEK YA DA VERMEMEK! - 21/04/2015
7 Haziran Genel Seçimleri için geri sayım başladı.
NE O.. AT İZİ, İT İZİNE Mİ KARIŞIYOR? - 05/04/2015
Türkiye hala, geçen hafta başında meydana gelen iki olayın şokunu atlatmış değil.
TÜNELİN ÇIKIŞINDAKİ IŞIĞI GÖREBİLMEK! - 01/03/2015
ZAMAN su gibi geçip gidiyor..
‘İDAM CEZASI’ VE YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK! - 19/02/2015
Mersin’de 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın vahşi cinayete kurban gitmesi, hepimizi derinden yaraladı.
KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER Mİ! - 04/02/2015
Yunanistan Radikal Sol Koalisyonu’nun (SYRIZA) seçim zaferi, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya solunda yeni bir umut ve yeni bir heyecan yarattı.
HER YENİ YIL BERABERİNDE YENİ UMUTLAR GETİRİR (Mİ)? - 30/12/2014
HANİ ESKİ YILI UĞURLARKEN, yenisine dair beklentileri yazmak adettendir ya, biz de öyle yapmaya çalışacağız.
BİZDEN DUYMUŞ OLMAYIN.. 2015 YILI ÇOK ZOR GEÇECEKMİŞ! - 22/12/2014
Genellikle yeni yıla girerken, içimiz yepyeni bir umutla dolar ve geleceğe yönelik çok güzel düşler kurmaya çalışırız.
 Devamı