OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.142532.2713
Euro34.804134.9436
Hava Durumu
Takvim
Saat
Nihat KARALAR
SAHİ, AMERİKA KITASI’NI KİM, YA DA KİMLER KEŞFETMİŞTİ?
19/11/2014
Bugünkü köşe yazımıza, Amerika’nın keşfi ile ilgili son günlerdeki ‘incilere’değinmeden 
 
önce bir özdeyişe gözatalım: 
 
Konfüçyus, o çok bilinen bir özdeyişinde şöyle diyor;
 
‘Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır: 
 
Birincisi iyi düşünmektir. 
 
Bu en soylusudur. 
 
İkincisi, taklit etmektir. 
 
Bu en kolaydır. 
 
Üçüncüsü, denemiş olmaktır. 
 
Bu en acısıdır.’
 
***
 
Neyse gelelim; Amerika’nın keşfine!
 
Yani bizleri yeniden keşifler dünyasına doğru anlamlı/anlamsız bir yolculuğa çıkarmayı 
 
amaçlayan, o tarihi (!) inci tanesine gelelim: ‘Amerika’yı, Kristof Kolomb’dan önce 
 
Müslümanlar keşfetti’
 
Sanırım bu açıklamanın kim tarafından yapıldığını hepimiz biliyoruz. 
 
Yani tarihin o bilinen yerleşik bilgisini yerle bir eden açıklamayı, birkaç gündür sıklıkla 
 
duyuyor ya da okuyoruz. 
 
Okurken de bir çoğumuz -haklı olarak- ‘Bu da şimdi nereden çıktı?’ diye söylendik/
 
söyleniyoruz.
 
Bizi geçtik, cümle alem de duyuyor/okuyor.! Ve okumakla kalmıyorlar, bir de adeta dalga 
 
geçiyorlar. (Gerçi, şu yabancılar ne zaman bizlerle dalga geçmiyorlar ki!)
 
***
 
Onları geçtik de, ya bizler, ‘Ya bugüne kadar tarih ve coğrafya ilgili bildiklerimizin hepsi 
 
yalan ve yanlış çıkarsa’ diye korkmuyor da değiliz.(!)
 
***
 
Konuyu dağıtmadan o inci gibi (!) tarihi bilgileri alt-üst eden, tüm tarih kitaplarını ‘çöp 
 
tenekesine attıracak yepyeni ‘Amerika’yı, kim keşfetti? iddiasına gelelim:
 
ATATÜRK Orman Çiftliği’nde dudak uçuklatan bir parayla kaçak olarak yaptırılan bin 
 
(1000) odalı AK SARAY’ın müdavimlerinden olan Cumhurbaşkanımız bir gün Brezilya 
 
futbolunun sırrı ile, ertesi gün de ‘Amerika’nın keşfi’ ile tarihin gizemli koridorlarında 
 
adeta bize bir ufuk turu attırıyor.
 
***
 
12 yıllık iktidarı sürecinde başbakan olarak söylemediğini, adeta bir sır gibi saklayıp 
 
şimdi söylemesi, akıllara farklı düşünceleri getirmektedir.
 
Bilmem neyi bekledi?
 
Sayın Erdoğan, bu çıkışıyla ne yapmakta, neyi amaçlamaktadır?
 
Bu yeni tarihi tartışmanın üstesinden tarihçiler gelebilir mi, bilmiyorum ama, Kaç-AK 
 
Saray’ın müdavimi biraz dünya milletlerine güç gösterisi yaparak, ne kadar güçlü bir lider 
 
olduğunu göstermek mi istemektedir?
 
Biraz, hatta tamamen öyle görünüyor..
 
Ve bunun üzerinden de içte tartışılan ve okların da daha düne kadar başında olduğu parti 
 
iktidarına çevrildiğini görmüş olmalı ki, onun her alanda adeta bir açmaz içinde olduğu 
 
gerçeğini gözlerden uzak kılmaya amaçlamaktadır.
 
Kısacası; Davutoğlu ve ekibini kurtarmaya çalışmaktadır.
 
Yoksa tarihi gerçekler veya bilgiler; öyle inci tanesi iddialarla değiştirilecek kadar basit bir 
 
şey olmadığının sanırız farkındadır. 
 
***
 
Gündemi ne kadar değiştirebilirse, o kadar iyi olacağını düşünmekte; bu nedenle de -yer ve 
 
zaman farketmeksizin- ortaya yeni yeni iddialar atarak, hem dünya, hem de ülke kamuoyunu 
 
belirli bir alan içersine hapsetmeye çalışmaktadır.
 
Ama hiç biri, AKP iktidarının içte ve dışta içinde olduğu büyük açmaz gerçeğini 
 
değiştirecek, ondan kurtacak gibi gözükmüyor.
 
***
 
BU ARADA PEŞ PEŞE GELEN 
 
İTİRAFLARI NE YAPACAĞIZ?
 
Hadi diyelim; bizler olanları görmüyor, göremiyor, doğru dürüst algılayamıyoruz, ya dünyaya 
 
ne diyeceğiz?
 
Onlar, ‘Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli konulara parmak basıyor’ mu 
 
diyecekler..
 
Sanmam..
 
***
 
Neyse, Sayın Erdoğan ‘‘Amerika’yı, Kristof Kolomb’dan önce Müslümanlar keşfetti’ 
 
iddialarıyla gündemi istediği gibi yönlendiredursun, kurtarmaya çalıştığı, kol-kanat gerdiği 
 
Davutoğlu’nun partisinin içinden gelen itirafların ardı arkası kesilmiyor.
 
Davutoğlu’nun Başbakanlık Danışmanlığı’na atadığı gazeteci Etyem Mahçupyan’ın
 
‘İslami kesim yolsuzlukların farkında’ yönündeki itiraf gibi açıklamasının ardından bir 
 
itiraf gibi açıklamada AKP Kütahya Milletvekili, aynı zamanda Meclis İktisadi Teşebbüsleri 
 
(KİT) Komisyonu Başkanı Hasan Fehmi Kinay’dan geldi.
 
***
 
Medyaya düşen açıklamalarına göre, AKP’li vekil Kinay; 
 
‘Emlak Konut GYO İstanbul’un rantının peşine düşmüş. Anadolu’da bir proje var mı, 
 
yok. 
 
Emlak Konut GYO, yeni paylaşım modelleriyle Anadolu’da projeler geliştirmeli. 
 
İstanbul’da kazandığından daha az kazansın ama Anadolu’ya destek olsun’ diyor ve 
 
hükümetini de göreve çağırıyor.
 
***
 
Aynen böyle diyor, AKP’li vekil!
 
İcranın başı, vekilinin sesini duyar mı bilmiyoruz ama, bildiğimiz bir şey var; bu itiraf 
 
gibi iddialardan birini, herhangi bir muhalefet milletvekili dillendirse (hoş, ne iddialar dile 
 
getiriyorlar, ama dinleyen kim) nelerle karşılaşmaz ki!
 
Ne müfteriliği, ne de şerefsizliği kalır!
 
Kalmadığı gibi adeta iktidarın borazanı haline gelen bir kısım medyanın kalemşörlerinin de 
 
‘Allah Allah’ nidaları arasında karşı hücumuna maruz kalır..
 
Bırakın kendini, -alimallah- yedi sülalesini de hallaç pamuğu gibi atarlar!
 
***
 
Şöyle bir geriye dönüp de; son birkaç yıldır yaşananları gözlerinizin önüne getirin..
 
Hep aynı taktik değil mi?
 
Sen misin o sözleri söyleyen, o iddiaları ortaya atan/yazan/ dillendiren.!
 
Neyle karşılaştıklarını, biliyorsunuz değil mi!
 
***
 
Neyse bakalım, önümüzdeki günlerde daha ne gibi itiraflar gelecek, hep birlikte göreceğiz..
 
Sahi, Amerika kıtasını kim keşfetmişti!
 
Geçin efendim geçin bunları!
 
Kimse dönüp de bakmıyor bile.!
 
Haa bakacaksanız, itiraf gibi iddialara bakın.!
 
Olmaz mı!
 
Aslında yazılacak, söylenecek çok şey var da, şimdilik yerimiz kalmadı..
 
Neyse, görüşmek dileğiyle..
 
***
 
BİR ANEKDOT:SANATÇILAR 
 
UNUTULMAZ.. YA KRALLAR?
 
Nazım Hikmet'in yaşadığı bir anı...
 
Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi'nde tutsaklık günleri. 
 
Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine 
 
de yardım etmektedir. 
 
Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. 
 
Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre: 
 
"Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir?" der. 
 
Nazım’ı odaya getirirler. 
 
Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:
 
"Demek Nazım sizsiniz." der. 
 
Nazım'a oturması için yer göstermez. 
 
Kısa bir konuşma sonrası, "Gidebilirsiniz." der.
 
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
 
"Ömer Hayyam adını duydunuz mu?" diye sorar.
 
Müfettiş hemen atılır: 
 
"Kim duymaz Hayyam'ı."
 
Nazım: ''Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi?" diye sorar. 
 
Müfettiş şaşırır. 
 
Nazım konuşmasını sürdürür;
 
"Görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra 
 
beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak." 
 
der çıkar. 
 
Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur. 
 
Sahi, o dönemin Adalet Bakanı kimdi?


1716 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

VE ‘KARA PROPAGANDA’ FİLMİ YENİDEN VİZYONA MI GİRİYOR? - 15/05/2015
‘Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler’
VE DANANIN KUYRUĞUNUN KOPMASINA 41 GÜN KALDI! - 28/04/2015
GÜNÜN SÖZÜ: KULAKLARA KÜPE!
SARI ÖKÜZ’Ü VERMEK YA DA VERMEMEK! - 21/04/2015
7 Haziran Genel Seçimleri için geri sayım başladı.
NE O.. AT İZİ, İT İZİNE Mİ KARIŞIYOR? - 05/04/2015
Türkiye hala, geçen hafta başında meydana gelen iki olayın şokunu atlatmış değil.
TÜNELİN ÇIKIŞINDAKİ IŞIĞI GÖREBİLMEK! - 01/03/2015
ZAMAN su gibi geçip gidiyor..
‘İDAM CEZASI’ VE YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK! - 19/02/2015
Mersin’de 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın vahşi cinayete kurban gitmesi, hepimizi derinden yaraladı.
KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER Mİ! - 04/02/2015
Yunanistan Radikal Sol Koalisyonu’nun (SYRIZA) seçim zaferi, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya solunda yeni bir umut ve yeni bir heyecan yarattı.
HER YENİ YIL BERABERİNDE YENİ UMUTLAR GETİRİR (Mİ)? - 30/12/2014
HANİ ESKİ YILI UĞURLARKEN, yenisine dair beklentileri yazmak adettendir ya, biz de öyle yapmaya çalışacağız.
BİZDEN DUYMUŞ OLMAYIN.. 2015 YILI ÇOK ZOR GEÇECEKMİŞ! - 22/12/2014
Genellikle yeni yıla girerken, içimiz yepyeni bir umutla dolar ve geleceğe yönelik çok güzel düşler kurmaya çalışırız.
 Devamı