OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Takvim
Saat
Nihat KARALAR
"NESLİ TÜKENMİŞ KELAYNAK KUŞLARI GİBİ"
13/06/2013


801 notları 
Nihat KARALAR

‘Nesli tükenmiş kelaynak kuşları gibi..


Hasbelkader yerel gazetelerde yazmaya çalışan bizim gibi yazar taifesi (onca yazarın çizerin bol olduğu bir kentte bizi de yazar takımına dahil ederlerse) olarak, doluya boşa yazarız. Belediye Başkanı’nın icraatlarından, partilerimizin incilerine, mahallelerimizin içinde bulunduğu hallerden, zaman zaman da ülkenin gündeminden bize düşen konulara değinmeye çalışırız.

*****
Genelde bizlerin her şeye aklımız erer!
Aklımızın ermediği hiçbir olay, hiçbir konu yoktur!
Hepimiz her konuda bilgiliyizdir.
Mümkünü yok, ‘bilmiyoruz’ diye bir sözcük yazmaz defterimizde.
Oysa bir geriye dönüp bakabilsek, ne yanlışlarımızı, ne hatalarımızı göreceğiz. 
Ama kitabımızda ‘hatalardan/yanlışlardan ders çıkarmak gibi’ bir şey yazmadığından olsa gerek, ne hatalarımızı, ne yanlışlarımızı görebiliyoruz.
Üstüne üstlük ‘odunumun parası’ misali, ‘akıllı’ olduğumuzda ısrar etmekten de geri kalmıyoruz.
Oysa öte yandan en doğal hakkımız olan en ufak bir olayda, süt dökmüş kedi gibi, köşemize çekilmekten, hiç bir şey olmamış gibi davranmaktan da geri kalmayışımız işin cabası..
Hatta öyle bir şeye yeltenen olursa  ‘hemşerim sen mi kurtaracaksın dünyayı?’ diye uyarıda bulunmayı pek severiz.
Çünkü bize hep öyle öğretilmiş, öyle belletilmiştir.
Daha kendimizi tanıdığımız andan itibaren önce anne ve babamız; “aman aman sen ol, etliye sütlüye karışma ” diye uyarmış, daha sonra okulda ve hayatın tüm alanlarında aynı ‘uyarılar’ ile sık sık karşılaşmışızdır:
-Etliye sütlüye karışmayacaksın..
-Sana ne elin üç keçisi, beş oğlağı..
-Bak, bilmem kimin oğlu veya kızı, aklının ermediği şeylere karıştı, şimdi başı beladan kurtulmuyor..
-Sakın sen sen ol, ne ileri git, ne de geri de kal.. Hep ortada ol..
-Gelene ağam, gidene paşam dersen anan ağlamaz..
**
Hani biz çok akıllıyız ya, en doğal hakkımızı bile savunmada gösteremediğimiz beceriksizliğimize kılıf bulmakta da üstümüze yoktur.
“Ne yapalım hemşerim, şimdi biz uğraşacağız. Sıkıntı çekeceğiz, birileri de ondan nasiplenecek.. Öy- leyse ben niye karışayım ki..” der işin içinden çıkarız..
Elbette bugünlere kolay kolay gelmedik.
Üzerimizden koskoca bir silindir geçti.
Ve, bize hep ‘duyarsızlık, kayıtsızlık, adamsendecilik, nemelazımcılık’ anlayışı dayatıldı.
Gelinen noktada; hepimiz bu tablodan memnun gibiyiz.
Bir memnun olmayanlar ise aramızdaki ‘nesli tüketmek üzere olan kelaynak kuşlarıdır’
***
Etliye sütlüye karışmadığımız sürece, ne başımız ağrıyor, ne de birisi öte git diyor.! 
Öyleyse “demokrasi, özgürlük, emek, hak, hukuk” demeye, ya da karşılaştığımız herhangi bir toplumsal konuda kafa yormaya, mücadele vermeye hiç mi hiç gerek yoktur!
Çünkü bizim kitabımızda; hiç böyle şeyler (!) hiç yazmaz/yazamaz!
Yazdığını sananlar veya düşünenler varsa; bize göre, onlar nesli tükenmiş kelaynak kuşlarıdır.
Oysa bilmeyiz ki; bugün her şeye rağmen bir nefes alabiliyor, bazı demokratik haklarımızı kerhen de olsa kullanabiliyorsak, o ‘nesli tükenmiş kelaynak kuşları’ sayesindedir.
Kim, ne söylerse söylesin veya yazarsa yazsın; eğer bu ülkede gerçek demokrasiyi kurmak istiyor, barış ve kardeşliğin egemen olduğu, insanın insanı sömürmediği, aşağılamadığı, herkesin eşit ve özgür olduğu bir düzenden yana isek, o ‘nesli tükenmiş’ gözüyle baktığımız kelaynak kuşları’nı çoğaltmalıyız.
Hatta hepimiz birer ‘kelaynak kuşu’ gibi, sesimizi yükseltmeli, haksızlıklar, adaletsizlikler, yalanlar ve yanlışlar karşısında bir araya gelebilme cesaretini gösterebilmeliyiz.
Çünkü bu ülkenin daha çok kelaynak kuşuna ihtiyacı vardır.
Gelin onlara el verelim, omuz verelim, güç verelim.. 
Dün nasıl ‘Hepimiz Iraklıyız, Hepimiz Filistinliyiz’ diye alanları doldurmuşsak, bugün de ‘Hepimiz Kelaynak Kuşuyuz, Hiç neslimiz tükenmeyecek’ diye haykırabilelim.

**

KEREM GİBİ
Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır bağır bağır
                bağırıyorum.
Koşun kurşun eritmeğe
                      çağırıyorum...

O diyor ki bana :
- Sen kendi sesinle kül olursun ey!
                                       Kerem gibi
                                         yana yana...

 "Deeeert çok,hemdert  yok"
Yüreklerin kulakları sağır...
Hava kurşun gibi ağır...

Ben diyorum ki ona :
- Kül olayım Kerem gibi
                       yana yana.
Ben yanmasam
              sen yanmasan
                       biz yanmasak,
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...

Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır bağır bağır
                bağırıyorum.
Koşun kurşun eritmeğe
                      çağırıyorum...

(Nazım Hikmet)



1907 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

VE ‘KARA PROPAGANDA’ FİLMİ YENİDEN VİZYONA MI GİRİYOR? - 15/05/2015
‘Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler’
VE DANANIN KUYRUĞUNUN KOPMASINA 41 GÜN KALDI! - 28/04/2015
GÜNÜN SÖZÜ: KULAKLARA KÜPE!
SARI ÖKÜZ’Ü VERMEK YA DA VERMEMEK! - 21/04/2015
7 Haziran Genel Seçimleri için geri sayım başladı.
NE O.. AT İZİ, İT İZİNE Mİ KARIŞIYOR? - 05/04/2015
Türkiye hala, geçen hafta başında meydana gelen iki olayın şokunu atlatmış değil.
TÜNELİN ÇIKIŞINDAKİ IŞIĞI GÖREBİLMEK! - 01/03/2015
ZAMAN su gibi geçip gidiyor..
‘İDAM CEZASI’ VE YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK! - 19/02/2015
Mersin’de 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın vahşi cinayete kurban gitmesi, hepimizi derinden yaraladı.
KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER Mİ! - 04/02/2015
Yunanistan Radikal Sol Koalisyonu’nun (SYRIZA) seçim zaferi, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya solunda yeni bir umut ve yeni bir heyecan yarattı.
HER YENİ YIL BERABERİNDE YENİ UMUTLAR GETİRİR (Mİ)? - 30/12/2014
HANİ ESKİ YILI UĞURLARKEN, yenisine dair beklentileri yazmak adettendir ya, biz de öyle yapmaya çalışacağız.
BİZDEN DUYMUŞ OLMAYIN.. 2015 YILI ÇOK ZOR GEÇECEKMİŞ! - 22/12/2014
Genellikle yeni yıla girerken, içimiz yepyeni bir umutla dolar ve geleceğe yönelik çok güzel düşler kurmaya çalışırız.
 Devamı