OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Takvim
Saat
Nihat KARALAR
TARİH KOKAN ‘ KORUMA’NIN BAŞKENTİ’NE YOLCULUK İZLENİMLERİ:
14/03/2013

'Dünya Miras Listesi'ne alınan
bir Dünya Kenti: SAFRANBOLU

Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından düzenlenen "Türk Yerel Medyası AB Yolunda" semineri nedeniyle 5-7 Mart 2013 tarihlerinde Batı Karadeniz bölgesinin şirin kentlerinden Karabük’ün tarih kokan ilçelerinden Safranbolu’yu yakından tanıma olanağı bulduk.
Ankara’daki önemli bir işimi hallettikten sonra ben de hasbelkader seminer katılımcıları arasında yer aldım. Ve UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan 9 kentten birisi olan Safranbolu’yu yakından görme ve gezme imkânı buldum.
Çorum’dan Yayla Haber İnternet Gazetesi Sahibi Hacı Odabaş, Kanal S Televizyonu Çorum Koordinatörü Ayhan Aykanat, Hitittv.com Sahibi Elvan Şimşek, Türkiye Manşet Gazetesi Yazarı Nihat Karalar, Merzifon Bilgi Gazetesi İmtiyaz Sahibi hemşerimiz Bilal Güley, Osmancık Havadis Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Emrah Akıllı ve Osmancık Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Ulusoy’un da hazır bulunduğu ‘Türk Yerel Medyası AB Yolunda’ seminerinde Çorum dahil, Karabük, Amasra, Bartın, Bolu, Çankırı, , Düzce, Kastamonu, Samsun, Sinop, Tokat ve Zonguldak illerinden yaklaşık 65 yerel medya temsilci bir araya geldi.

GÖNÜLLÜ BİR KÜLTÜR ELÇİSİ: AYTEKİN KUŞ
Zalifre Otel’de 2 gün süren bölgesel toplantı nedeniyle ile gittiğimiz seminerin 2. günü yani 7 Mart 2013 Perşembe günü saat 12.00’de AB Bakanlığı tarafından tahsis edilen araçlarla ‘Koruma’nın Başkenti’ Safranbolu’nun tarihi yerlerine doğru bir yolculuğa çıktık.
Bu yolculukta; UNESCO tarafından şehrin tamamı Dünya Miras Listesi'ne alınan bir ‘Dünya Kenti' Safranbolu’nun başta tarihi evleri olmak üzere yapılan yenileme çalışmaları ile tarihi dokusu koruma altına alınan tarihi arastasını, Kaymakamlar Evi’ni, Cinli Hamamı, Tarihi İzzet Paşa Camii, Camlı Terası ve yine 1994 yılında restore edilen Hükümet Konağı ile birçok tarihi yerleri gezme imkânı bulduk.
Şu an restoran olarak hizmet veren tarihi Cezaevi’nde verilen öğle yemeğinin ardından başlayıp yaklaşık 4 saat süren ve Karabük Valiliği görevlilerinin de eşlik ettiği turumuzda, bizlere emekli kültür müdürü, ilçenin gönüllü kültür elçilerinden Sayın Aytekin Kuş rehberlik etti.
Aytekin amcanın ailesinin Kuş soyadını alma hikayesi de hayli ilginç. Soyadı Yasası’nın çıktığı yıllarda yani 1934’te dedesi ve babası ile ilçede mahzen diye bilinen bir yerde şarap içerlerken, zabıtlarca yakalanıp derdest edilirler. Bu nedenle adları gece kuşuna çıkan Aytekin amcanın ailesi, kanunun çıkmasının ardından, başlarına gelen o olaya nazire yaparcasına, ‘Kuş’ sözcüğünü kendilerine soyad olarak seçerler ve 69 yıldır da bu soyadla yaşamlarını sürdürürler.
Türkiye’nin birçok kentinde 35 yıla yaklaşan kamu hizmeti ifa ettikten sonra emekli olup, memleketi Safranbolu’ya dönen Aytekin Hoca, ilçenin gönüllü kültür elçiliğini bölgede çıkan yerel gazetelerde ‘Korumanın Başkenti’ diye anılan Safranbolu üzerine araştırma yazıları yazarak sürdüren bir kültür insanı.
Aytekin Hoca’dan Safranbolu’nun tarihi güzelliklerini, taa Selçuklu ve Osmanlı’dan günümüze uzanan 700 yıllık tarihini dinlemek bir başka güzel.. İlçeye gelen yerli ve yabancı turist kafilelerine rehberlik ederek, adeta ilçenin gönüllü kültür elçiliğini yürüten Aytekin Hoca, başta Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül olmak üzere kimlere rehberlik etmemiş ki? Çorum’dan da aralarında eski Belediye Başkanlarımızdan Prof.Dr. Arif Ersoy ve TSE Bölge Müdürü M.Uğur Özdeniz olmak üzere tanınmış birçok kişinin yer aldığı kafilelere rehberlik yaptığını anlatan Aytekin Kuş, aslen Safranbolulu bir kültür insanı, araştırmacı-yazar.
***
HIFZI VELDET, ANNE TARAFINDAN SAFRANBOLULUYMUŞ..
Seminer nedeniyle gittiğimiz Safranbolu’da özellikle Çorum heyetinin, Karabüklü dostların hayli yakın ilgisine mazhar olduğunu söylersek, abartmış olmayız. Çünkü Çorum ve Karabük özelinde Safranbolu ile aynı bölgeden olmanın dışında, kökleri Cumhuriyet’in ilk yıllarında başlayan bir dostluk bağının olduğunu öğrenmiş olduk.
24 Şubat 1992’de yitirdiğimiz, Çorum’un yetiştirdiği değerli hukuk insanı Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedoğlu anne tarafından Safranboluluymuş. Yani Çorumlu Hüseyin Hüsnü Bey, öğretmenlik yaparken tanıdığı Safranbolulu bir ailenin kızı olan Havva Halide hanımla evlenmiş. Mustafa Hıfzı, Safranbolulu Havva Halide hanımın ilk çocukları olarak 24 Ağustos 1904 yılında İstanbul’da dünyaya gelir ve henüz 4-5 yaşlarındayken de ailesi ile birlikte Çorum’a gelmiş.
Bu dostluk sadece bunun sınırlı değil. Bir de eski valilerimizden ve şu an Rize Valisi olan Sayın Nurullah Çakır olayı var. Bilindiği gibi Sayın Çakır’ın Çorum’dan önce Karabük Valisi olarak görev yapması nedeniyle adeta iki kent arasında bir dostluk köprüsü kuruşmuş gibi.
Safranbolu caddelerinde dolaşırken buna bizzat tanık olduk. Sohbet etme olanağı bulduğumuz ilçe sakinleri Çorum’dan geldiğimizi öğrendiklerinde, ilk olarak sordukları; eski valimiz Sayın Çakır oluyor. Sayın Çakır, görev yaptığı süre içersinde genelde Karabük, özelde Safranbolu’da önemli çalışmalara imza atmış ki, yöre halkı O’na olan sevgisini şöyle veya böyle ifade etmeyi/ göstermeyi sürdürüyor.
Anadolu insanı, hiçbir zaman kendine hizmet edeni unutmadığı gibi, O’na yüreğinde de bir yer açmayı ihmal etmez/etmiyor.
Neyse, bu dostluk konusunu şimdilik bir yana bırakıp, Safranbolu izlenimlerimizi aktarmayı sürdürelim.

KENT İKİ YERLEŞİM ALANINDAN OLUŞUYOR: ÇARŞI VE BAĞLAR BÖLGESİ
Gezi esnasında biz medya mensuplarına verdiği çarpıcı bilgilerle ilçeyi her yönüyle tanıtmaya çalışan gönüllü kültür elçisi Aytekin Kuş, ilçedeki yerli nüfusun giderek azaldığını, her şeyin Kardemir Çelik Fabrikası’nın açılması ile başladığına dikkat çekti.
İlçe, çarşı ve bağlar bölgesi diye iki yerleşim yerinden oluşuyor. Çarşı Bölgesi, ahşaptan yapılmış tarihi evlerin olduğu yani UNESCO’nun korumaya aldığı bölge.. Bağlar bölgesi ise, ilçe sakinlerinin deyimiyle, yazlık, yani yaz aylarında yaşadıkları yaylalar..
Tabii Kardemir’den emekli olan Safranboluların yaptırdığı binalarla, ilçenin tarihi dokusu yerini betonarmeye bırakmış gibi. Kısacası; tarihin başkenti yani UNESCO’nun korumaya aldığı Safranbolu; iki ayrı yaşam kültürünü barındırıyor..

SEMİNER BAHANE, TARİHLE BULUŞMA ŞAHANE..
UNESCO tarafından miras listesine alınan ilçenin güzelliklerinin küçük bir parçasını oluşturan ve Sultan lll. Selim'in Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılan İncekaya Su Kemeri ve cami vb. tarihi eserlerle ilgili bilgilerle, bizi alıp 300-400 yıl geriye götüren Aytekin Hoca, rakamlarla, lise tarih kitaplarındaki sıkıcı tarihi metin bilgileriyle sıkmıyor. .Adeta bize, tarihi bir su gibi içiriyordu.
Her ne kadar Bulak köyü sınırları içerisinde yer alan ve 6042 m. uzunluğundaki Bulak Mencilis Mağarası’nı gezme imkânı bulamazsak ta, Mehmet İzzet Paşa’nın kente, içme suyu getirmek için yaptırdığı, şu an ise yürüyüş parkuru olarak düzenlenen yerleri yakından görme fırsatı bulduğumuzu söyleyebilirim.
***
Anlatımlarını yer yer çeşitli anekdotlarla zenginleştiren gönüllü kültür elçisi rehberimiz Aytekin Amcanın ilçe ile ilgili anlattıklarını yazmaya kalksak, ne gazetenin sayfaları , ne de dağarcığımız yeter..
Kısacası Safranbolu’nun güzellikleri öyle satır satır anlatmakla olmasa da, hasbelkader dilimizin döndüğünce gördüklerimizi aktarmaya çalıştık.
Yaklaşık 4 saat süren tarihi ilçe turundan sonra, insan “Türkiye’de yaşayıp da, buralara bugüne kadar niye gelmedim!’’ diye hayıflanmadan edemiyor.

İLÇE YÖNETİCİLERİ SEMİNERE PEK İLGİLİ DEĞİLDİ..
İzlenimlerimi sonlandırmadan önce, içimizde bir ukte gibi duran bir konuyu yazmadan edemeyeceğim. Seminer nedeniyle ilçeye gelen tüm medya çalışanların da dikkatinden kaçmayan bir gelişmeye tanık olduk.
İlçenin üst düzey yöneticileri; yani Kaymakam ve Belediye Başkanı’nın, İngiltere Büyükelçiliği’nin desteği ile TC. AB Bakanlığı’nca düzenlenen 12 kentten 60’ı aşkın medya temsilcisinin katıldığı semineri yeterince değerlendirdiklerini söyleyemeyiz.
Oysa böyle geniş kapsamlı ve katılımlı bir organizasyon, başka bir kent veya ilçede yapılsa, o yerlerin yöneticileri, özellikle de belediye yetkilileri, semineri çok iyi değerlendirir, ilçeme ne kazandırabilirim diye, deyim yerindeyse ‘tekeden süt’ sağarcasına tüm ekiplerini seferber ederlerdi..(!)..
Ne yazık ki, seminer nedeniyle iki günü ilçede geçiren medya mensupları olarak, ne öyle bir hava hissettik, ne de gördük.
Safranbolu’nun üst düzey yönetici ve kurumlarının, ayaklarına kadar gelen çok önemli bir fırsatı yeterince değerlendir(ebil)diklerini yazmayı/söylemeyi ne çok isterdik..
Umarım biz yanılmış oluruz da, ilçe yöneticilerine daha fazla haksızlık etmemiş oluruz..
Ve bu konuyu daha fazla uzatmadan, Safranbolu’nun o meşhur deyişi ile noktalayalım:’DAMDA GARGA VAA..’
***
Eğer bir fırsatını bulabilirseniz, Batı Karadeniz’in tarih kokan ilçesi Safranbolu’ya şöyle bir uğrak vermenizi ve ilçeye vardığınızda da mutlaka gönüllü kültür elçisi Aytekin Amcayı bulmayı ihmal etmemenizi salık verirken, izlenimlerimizi de, tarihi evleri ve çeşit çeşit lokumları ile ünlü Batı Karadeniz’in şirin ilçelerinden Safranbolu’nun bir deyişi ile sonlandırmal istiyorum:’DAMDA GARGA VAA..’



3170 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

VE ‘KARA PROPAGANDA’ FİLMİ YENİDEN VİZYONA MI GİRİYOR? - 15/05/2015
‘Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler’
VE DANANIN KUYRUĞUNUN KOPMASINA 41 GÜN KALDI! - 28/04/2015
GÜNÜN SÖZÜ: KULAKLARA KÜPE!
SARI ÖKÜZ’Ü VERMEK YA DA VERMEMEK! - 21/04/2015
7 Haziran Genel Seçimleri için geri sayım başladı.
NE O.. AT İZİ, İT İZİNE Mİ KARIŞIYOR? - 05/04/2015
Türkiye hala, geçen hafta başında meydana gelen iki olayın şokunu atlatmış değil.
TÜNELİN ÇIKIŞINDAKİ IŞIĞI GÖREBİLMEK! - 01/03/2015
ZAMAN su gibi geçip gidiyor..
‘İDAM CEZASI’ VE YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK! - 19/02/2015
Mersin’de 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın vahşi cinayete kurban gitmesi, hepimizi derinden yaraladı.
KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER Mİ! - 04/02/2015
Yunanistan Radikal Sol Koalisyonu’nun (SYRIZA) seçim zaferi, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya solunda yeni bir umut ve yeni bir heyecan yarattı.
HER YENİ YIL BERABERİNDE YENİ UMUTLAR GETİRİR (Mİ)? - 30/12/2014
HANİ ESKİ YILI UĞURLARKEN, yenisine dair beklentileri yazmak adettendir ya, biz de öyle yapmaya çalışacağız.
BİZDEN DUYMUŞ OLMAYIN.. 2015 YILI ÇOK ZOR GEÇECEKMİŞ! - 22/12/2014
Genellikle yeni yıla girerken, içimiz yepyeni bir umutla dolar ve geleceğe yönelik çok güzel düşler kurmaya çalışırız.
 Devamı