Arkadaşlık, dostluk çok önemlidir. Gerçek arkadaşlıklar, dostluklar bir ömür boyu unutulmaz. Çünkü ‘İyi dostluklar, temiz hesaplarla kurulurlar.' (Balzac) Arkadaşı ölmüş olsa bile; çocuklarıyla, kardeşleriyle irtibat devam eder. Bazen onlarla sohbet ederken, geçmişe doğru gider ve arkadaşını hatırlar gözyaşlarını tutamaz. Ne mutlu böyle candan arkadaşlara...

           Büyüklerimiz insanları tanımak için; ‘ Ya yolculuk yapacaksın, ya komşuluk yapacaksın, ya afet yaşayacaksın, ya alış veriş yapacaksın, ya sırrını paylaşacaksın, ya makamından ayrılıp emekli olacaksın...' demişlerdir. Bunun dışında psikolojik yöntemler yoluyla da gerçek arkadaşları, dostları bir nebze olsun tanıma imkânına sahip olabiliriz. Şöyle ki;

İLGİ: Gerçek bir arkadaşınızın sizin yaşamınızla ne kadar ilgilendiği önemlidir. Hayatınızda olup biten bir şeyden arkadaşınıza bahsedin. Sonra sizi arayıp merak edecek mi, bekleyin. Eğer uzun zaman geçip hiç konuyu açmazsa, konuyla ilgi küçük ipucu verin ve daha önce konuştuğunuzu hatırlayıp hatırlamadığı öğrenin.

SADAKAT: Arkadaşınıza ortak bir arkadaşınız hakkında bir sır verin, ancak bu sırdan diğer arkadaşınızı haberdar etmeyi unutmayın. Gerçek arkadaşlıkta sır tutmak önemlidir. Bu nedenle arkadaşınızın duyup duymayacağına bir bakın. Hemen ulaştırmış mı?

GURUR: İyi bir kariyer elde ettiğinizde, işlerinizde emsallerinize göre daha çok başarılı olduğunuzda kim sizi samimi olarak övüyor, tebrik ediyor gözlemleyin. Çünkü gerçek arkadaşlarınız sizin başarılarınızdan gurur duyar, kıskançlık duymaz, haset etmez.

DÜRÜSTLÜK: Gerçek arkadaş, size duymak istemediklerinizi de söyler. Eğer söyledikleri size faydalı olacaksa, kendisine kızacağınızı bilse bile akabinde sizin menfaatinize olacağı için söylemekten çekinmez. Onun için sizin menfaatiniz önemlidir. Aman benden çıkmasın diye düşünmez.

SAYGI: Arkadaşınıza hayatınızda bir şeyin çok iyi yönde olduğunu ama şu anda açıklamayı tercih etmediğinizi söyleyin. Bakalım size baskı yapacak mı? Merak ile kaygı arasında fark vardır. Eğer ‘illa bileceğim diye uğraşıyorsa' o zaman sizinle değil, dedikoduyla ilgileniyor demektir. Gerçek bir arkadaş, sizin isteklerinize saygı duyar ve sizi sıkboğaz etmez, rahat bırakır. Zaman zaman söz edebilir, çünkü ilgileniyordur, ancak sizin o anda konuşmak istemediğinizi açıkça belirttiğiniz sürece sürekli sorup size baskı yapmayacaktır. Şimdi söylenmesi gerekseydi, söylerdi diye düşünmelidir. Şayet bu ‘sır' olumsuz yönde olsaydı, hemencik öğrenmek için ısrar etmesi normaldir. Çünkü sizin için endişelenir. Sizin zarar görmenizden tedirgin olur. Bir şeyler yapabilmenin yollarını arar.

FEDAKÂRLIK: Her arkadaşın beceremeyeceği bir husus. Sizin mutluluğunuz için kendi mutluluğunu feda eder mi? Münhal bulunan aynı göreve tayin yaptırmak için sadece iki arkadaş müracaat ettiniz. Atanma şartlarınız eşit veya arkadaşınız sizden bir adım önde. Yani öncelikle arkadaşınız atanma şansı yüksek.. Netice de ikinizden birisi atanacak. Fakat arkadaşınızın görev yaptığı yerde bir sıkıntısı yok. İki sene sonra da tayin istese, gelebilecek konumda. Ancak sizin için durum farklı. Ailevi sıkıntılarınız var veya anne babanız rahatsız, sizin acil yardımınıza ihtiyacı var... Sizin başka türlü tayin yaptırma imkânınız yok. Bu durumda arkadaşınız, sizin sıkıntıdan kurtulmanız için o kadroya atanmaktan feragat edebiliyor mu?

     Ben bu dostluğu 26 sene önce yaşadım. Bir yere müracaat ettim. Benden sonra aynı yer için başka bir arkadaşım daha gelince, yetkili amir: ‘orayı Mahir Bey istiyor' der. O zaman arkadaş: ‘Efendim ben Mahir Beyin adına feragat ediyorum. Çünkü o benim çocukluk arkadaşım' der. Aradan zaman geçti ilgili amir beni çağırdı. ‘ Mahir Bey, orayı falan da istiyor, senin de arkadaşınmış ne diyorsun? Dedi. Bende ‘efendim aramızda fark etmez. O benim çocukluk arkadaşım' diye aynı cümleleri bilmeden kullandığımı görünce, ben SENİ DE DENEMEK İÇİN SORMUŞTUM. Şimdi seni alıyorum ama en kısa zamanda o arkadaşını da alacağım. Dostluğa önem verip senin adına feragat etmesi hoşuma gitti' dedi ve çok geçmeden o arkadaşımın da tayini yaptı. Akıbet o arkadaşım bugün daha güzel yerlere geldi...

      Başka bir örnek verecek olursak;‘ Yanlış bir arkadaş ve bir gölge, ancak güneş çıktığında sana katılır' diye bir özdeyiş vardır. Şöyle ki; ortak bir iş yapıyorsunuz. İşler kötüye doğru meylettiğinde, eğer bu durum ikinizi de etkileyecekse pek çok insan kendi çıkarlarını korumak ister. Böyle bir durumda, ikinizi de bu durumdan kurtaracak bir plan mı düşünüyor, yoksa kendini kurtarıp sade kendi çıkarlarını mı korumak istiyor?

     Bu altı maddeden dört veya beş tanesini geçerse, muhtemelen güvenebileceğiniz arkadaşını var demektir. Şayet üç maddenin altında ise, gözden geçirmekte fayda vardır.

       Özetin özeti : ‘Kötü kimselerle arkadaşlık etme, sonra haberin olmadan senin huyun, onların huyundan çalar ve sende kötü oluverirsin !' (Eflatun) 

Çocukluk yıllarından beri ezberimde olan ve çok hoşuma giden şu anlamlı mısraları sizlerle paylaşırken, tüm gerçek dostlara selam olsun dileklerimle...

*

Dolaştım dünyayı giymedim başıma taç,

Ne zengini tok gördüm, ne de fakiri aç,

Ya rab..! Öyle bir fevzi kanaat ver ki,

Na merde değil, merde de eyleme muhtaç,

Şu çeşmenin haline bak, su içecek tası yok,

Kırma insan kalbini, yapacak ustası yok!  (?)

*

TEBRİK: Samsun İl milli eğitim müdürlüğüne atanan İl müdürümüz Sayın Aytekin GİRGİN Beyi en kalbi dileklerimle tebrik eder, sağlık, sıhhat ve afetlerden uzak afiyetler içerisinde güzel hizmetler sunması yolunda başarılar dilerim.