“Olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.” (Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri.)

Mübarek ne de güzel söylemiş. Kişi ne ise o olmalı. Birileri beğenecek diye, birileri beni farklı görecek diye, bukalemun olmaya gerek yoktur.

Değerli dostlarım, ne isek o olmayız. Çevremizin Arzu ve İsteklerine göre renk değiştirmenin anlamı yoktur. Başkaları bizleri beğenecek veyahut bize ilgi duyacak diye onların istedikleri gibi olmaya, olmadık şekillere girmeye hiç mi hiç gerek yoktur.

Cenabı Hakk Teâlâ Hazretleri hepimize bir beden, bir ruh ve bir hayat vermiş. Öncelikle bunun için Cenabı Hakk Teâlâ Hazretlerine binlerce şükür etmeliyiz ki ne kadar şükür edersek edelim azdır. Ayrıca, Cenabı Hakk Teâlâ Hazretleri rızkınıza ben kefilim diyor. Daha ne istiyoruz.

İnsan temiz ve dosdoğru bir hayat yaşamalı ve yaşatmalı, kendine emanet olunan kişilere ise örnek olmalıdır.

Sorarım dostlar, çok mu zor acaba temiz bir hayat yaşamak. Bedeli ne olursa olsun gerçekleri ve doğruyu söylemek. Ne kadar kar edersek edelim üzerine katmadan olduğu gibi söylemek.

İnanın zor değil, aslında çok kolay. İnsan bu dünyada yaptığı ve işlediği her fiilden Ahiret hayatında yükümlü tutulacaksa sorguya çekilecekse çok kolay dostlarım. Yaz aylarını yaşadığımız şu günlerde hepimiz buram buram ter döküyoruz. Peki, nazik bedenimiz cehennem nar’ına nasıl dayanacak.  Bu dünyada çektikleri çilelerden ve sıkıntılardan insan ölünce kurtuluyor değil mi dostlarım. Ahiret hayatında Ölüm’de yoktur, peki ne olacak o zaman. Neyse fazla dağıtmadan konuya dönelim. Aslında verilecek o kadar çok örnek var ki, ne zaman yeter, ne de kalem kâğıt.

Mesela, “Hayatta bazı Makam ve Mevkii sahipleri vardır. Emri altındaki insanların haklılıklarına bakmazlar. Karar verirken onların ne kadar güçleri vardır. Öncelikle ona bakarlar. Bu gibi insanlar görünüşte çok iyi ve mükemmel insanlardır. Ama onlar oturdukları Makamları ve sahip oldukları Mevkilileri kaybetmemek için haklıdan değil de güçlüden yana olurlar. Çevresine ise mecburiyetten yapmış gibi görünürler. Aslında kendi menfaatleri için yapmışlardır.”

Yine, “Öyle Makam ve Mevkii sahibi insanlar vardır ki sonunda her şeylerini kaybedeceklerini de bilseler dahi güçleri ne olursa olsun asla haksızdan ve haksızlıktan yana olmazlar. Onlar hep ama hep haklıdan yana olurlar. Çünkü onlar dünyalıklara ve dünyada ki güç merkezlerine değil, yalnızca ve yalnızca Cenabı Hakk’a güvenirler. Çünkü onlarda dünya endişesi yoktur. O insanlarda Ahiret kaygısı vardır. Allah O insanların Yar ve Yardımcısı Olsun.”

Ve Yine, “Bazı İnsanlar vardır. Ehil olmadıkları halde o işin başına geçmişlerdir. (Ki Kıyamet Alametlerindendir. “Bir defasında Efendimiz (s.a.s)’e soruldu: “Ey Allah’ın Peygamberi! Kıyamet ne zaman kopacak?” Efendimiz bu soruya şu cevabı vermiştir: “İş, ehli olmayan kişilere verilince kıyameti bekle, kıyametin kopması pek yakındır.” (Buharî, İlim 2)” ) Ahkâm keserler. Ben şöyle yaparım, böyle yaparım diye. Ama hadi bakalım deseniz, aslında hiçbir şey yapamazlar. Hep birilerine şirin görünürler. Başkalarının yaptıklarını kendi yaptıklarıymış gibi anlatırlar. Ben şuyum, ben buyum derler. Aslında hiçbir şey olmadıklarını kendileri de bilirler. Ama ufak da olsa menfaatleri için tam tersini savunurlar. Ama çıkarları uğruna alavere dalavere ile bazı yerlere gelirler.” Allah O’nlar dan eylemesin.

Aslında hiçbir şey olmaya gerek yok sevgili dostlarım. Sadece kendimiz olalım yeter!

Akşam eve döndüğümüzde helalinden temiz bir ekmek götürürsek yeter bize… O’na da Cenabı Hakk Teâlâ Hazretleri ben kefilim diyorsa, Eh hiç endişelenmeye gerek yoktur. Rızkımızı arayıp bulmamız gerekiyor sadece.

Çok Değerli Dostlarım, (Kendini Hakk’a yakın gören ve Cenabı Hakk’ın yolunda olan herkes)  ve kendini bize karşı bizi ise kendine karşı dost kabul edenler, bu yazımı sizlere arz ediyorum.  Gün olur, Sizlerde bir gün (Belki de Bugün) paranın, gücün, makamın ve mevkiinin sahibi olursanız (veya bugün sahibi iseniz) doğruluktan dürüstlükten ayrılmayın. Yaptığınız işlerde birilerinin veya bir kesimin rızasını almak için çalışmayın, Yalnızca Allahın Rızasını kazanmak için çalışın. Unutmayalım ki, Hiç kimse Allahın verdiğini veremez ve vaat edemez.

“Olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.” (Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri.)

Ne Mümkün Hz. Mevlana gibi olmak ve onun gibi görünmek. İsterseniz olduğunuz gibi görünün, isterseniz göründüğünüz gibi olun. Fark etmez yeter ki riyakâr olmayalım.

Selam, Saygı ve Dua ile…

İsmail Hakkı DALAK

(Ben yazıyı çok beğendim aynen aldım)