OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber Gazetesi

Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.439832.5698
Euro34.502534.6407
Hava Durumu
Takvim
Saat
Muharrem YILDIZ
HAKİKAT
GEÇMİŞİ SAHİPLENMEK.
03/02/2014

 

Tilki kadar tedbirli, yılan kadar kurnazdı.

Çalıştığı,yattığı, savaş planları yaptığı,

Yırtık pırtık olmuş çadırın,  deliklerinden,

Geçen rüzgâr gaz lambasının alevini titretiyordu.

Dışarıdan bakınca Gölgesi arkasındaki çadıra,

Kocaman bir aslan silueti gibi yansıyordu.

Çadır etrafındaki iki asker çıplak elleri ile tüfeklerini,

Çapraz şekilde göğüslerine yapıştırmışlar,

Kulaklar pür dikkat gecenin sessizliğinde,

Bozkırdan esen rüzgârın sesinde,

Olağanüstü bir sesi dinlemeye çalışıyorlardı.

Uzaklardaki dağlardan gelen kurt ulumalarına,

Bozkırdaki başıbozuk köpeklerin havlamaları karışıyordu.

Askerler üç gündür uyumadan gündüzün,

Kömür gibi yanan ap ak anız otlarının,

Arasındaki taşların yanıcı sıcaklığında,

Suların serinleten sessizliğinde yürüyorlardı.

Düşmanın burnunun dibine kadar gelmişlerdi.

Yarım ekmek ve üzüm hoşafından,

Oluşan akşam yemeklerini yemişler,

Dinleniyorlardı. Sabah olmaya az kalmıştı.

Koca bozkırın ortasındaki tepenin başında,

Başkomutan sigarası elinde yere bakıyordu.

Kurt misali herkes pusudaydı, düşman uykudaydı.

Bir ikiye, iki üçe, üç beşe, beş sekize değil,

Beş on beşe, elli yüz elliye karşı savaşacaktı.

Zaman sonsuz yavaşlıkta akıyor,

Güneşin doğması yaklaşıyordu.

Askerler komutanları ile sabah namazını kılmışlardı.

Başkomutan kafasını kaldırdı,

Malazgirt Savaşında atalarını hatırladı.

Gözleri parladı. Savaşın bir zamanı vardı.

Savaşmak tavlanmış toprağı ekmeye benziyordu.

Yağmurlar başlamadan toprak çamurlaşmadan,

Kayalar kayganlaşmadan savaşmaya karar vermişti.

Nabızları küt küt atan askerler silah elde,

Onun hücum emrini bekliyorlardı.

Başkomutanın verdiği emirle askerler,

Şimşek gibi ileri atılıyorlar ulaşılan her,  

Hedefin arkasından yeni bir hedefe atlıyorlardı.

Topçu ateşinin açtığı gediklerden yıldırım hızıyla geçiyorlar,

Önlerine gelen düşman, ağaç, çayır, uçurumlardan,

Atlayıp, zıplayıp düşmanın kalbine,

Süngülerini bir hançer gibi saplıyorlardı.

Savaş çok kısa sürmüş, düşman dağılmıştı.

Düşman dünyada o güne kadar yapılan en kirli,

Savaşı yaparak geri çekiliyordu.

“Yaylaların bittiği ve geniş ovalara açılan,

İzmir düzlüğüne kadar incir ağaçlarında asılı,

Öldürülmüş çocuklar, bağlarında kara üzümlerin yanında,

Tecavüz edilmiş, memeleri ve karınları parçalanmış kadınlar yatıyordu.

Bu dünya tarihinin gördüğü en kötü savaştı.”

Bu vahşeti gören gözler daha bir azimle saldırıyor.

Geçilmez denilen cepheleri sel misali sürükleyip geçiyordu.

Şimşek gibi İzmir’e iniyordu. Mustafa Kemal:

“Yapılanların ve Truva’nın intikamını aldık.”Diyerek.

Anadolu’nun geçmişini sahipleniyordu.

 



1909 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

YARIM YAZILAR 12 BEDDUA - 01/11/2022
Düşünün! Evinizin 20 metre ötesinden 3 yıldır doğalgaz hattı geçiyor.
YARIM YAZILAR 1 (HATIRLATALIM DEDİK!) - 20/10/2022
Çevremizde artık temiz adam bulmak zor
YERLERİNİ ALACAKTIR - 06/03/2022
Dünyada daha önceki yıllarda,
KENDİ KENDİNİZİN EFENDİSİ OLUN - 03/03/2022
Okulunda yeni göreve başlayan,
BİLENİNİZ VAR MI ? - 15/02/2022
Bu güzel ülkede, Son demlerini yaşayan Bizim kuşak
HANGİSİ SİZSİNİZ? - 08/02/2022
Bekleyenler,gelmeyenler,
DEĞER MİYDİ? - 31/01/2022
Bu ülkede dürüst ve adaletli olmanın Geleceğe isim bırakmanın bir bedeli vardır.
SAKINA SAKIN SİZLER EBU CEHİL OLMAYIN. - 19/01/2022
Ebu Cehil bile demek zoruma gidiyor,
HOŞ GELDİNİZ DİYECEKSİNİZ! - 12/01/2022
Türkiye’nin en güvenilir,
 Devamı