Cesaretlerini ve adaletlerini kalemlerinin ucuna, Fotoğraf makinalarının objektiflerine taşıyan, yaptıkları her haberde sayısız vebali omuzlayan hepsinden önemlisi halkın hür sesi vicdanı olan bireylerdir, gazeteciler.
Gerçek gazeteciler sahadadır. Olay yerindedir. Yangındadır. Trafik kazasındadır. Yağmur, çamur, soğuk, sıcak, kar ve fırtına farketmez onlar için.
Onlar tehditlerden ve ölümden de korkmazlar. Dümen çevirenler, yasal olmayan işlerle uğraşanlar, toplumdan saklayacak birçok gizli işleri olanlar korkar gazetecilerden.Onlar, kirli eller, sevmez gazetecileri. Mutlaka tekerlerine bir çomak sokulmuştur.
Gazeteciler vatanını, milletini, bayrağını, devletini sever. Bu uğurda vatan için her koşulda "Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır"diyerek seve seve canlarınıda verirler.
Gazetecileri kimse yıldıramaz. Kimse korkutamaz. Ellerine almışlarsa objektifi, polis gibi, asker gibi onlarda şehadet şerbetini içmeye hazırdırlar...