OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber


Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Takvim
Saat

Osmancık’ta İstiklal Marşı'nın kabulünün 95. Yılı Kutlandı

Çorum Osmancık’ta 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı yapıldı.

Osmancık’ta İstiklal Marşı'nın kabulünün 95. Yılı Kutlandı

Çorum Osmancık’ta 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı yapıldı.

Osmancık’ta 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı 11 Mart 2016 Cuma günü saat 10.00’da Osmancık Belediye Kültür Merkezi’nde Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.

Programa Osmancık Kaymakamı Cemalettin Demircioğlu, Belediye Başkanı Hamza Karataş, Osmancık Cumhuriyet Başsavcısı Enver Baltürk, Osmancık İlçe Jandarma ve Garnizon Komutanı J. Yüzbaşı İrfan Kıymaz, Osmancık Askerlik Şube Başkanı Personel Yüzbaşı Serhan Tongüç, Osmancık ilçe Emniyet Müdürü, Abdurrahim Esmek,  daire amir müdürleri ile okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Mehmet Akif Ersoy Ortaokul Müdürü Sefa Kayalı; “Milletlerin hayatında, geleceklerine yön veren önemli olaylar, kilometre taşı niteliğinde abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmeleri, geleceğe güvenle bakabilmeleri, millet hayatında yeni değerlerin ortaya çıkabilmesi ve milli şuuru ayakta tutabilmek için bunların hatırlanması gerekir. İşte kara günlerimizin göstergesi, kahramanlık destanımız, heybetli kimliğimiz, yurt severlik ve özgürlük aşkımız İstiklal Marşı ve milletimizin sinesinden çıkarak onun acılarını, umutlarını, kararlılığını “Hayal ile yoktur alış verişim, her ne demişsem görüp de söylemişim”diyerek abideleştiren Mehmet Akif Ersoy. Fikir ve şiir tarihimizde çok önemli bir yeri olan Mehmet Akif, Mütareke ve İstiklal Mücadelesi döneminde esarete isyan eden,milletini uyanmaya ve uyanık davranmaya çağıran bir aksiyon adamıdır.Akif’in en büyük meziyeti, söyledikleri  ile yaptıklarının örtüşmesidir. O, Çanakkale gibi bir mücadeleyi destanlaştırmış, ülkesinin maddi–manevi  problemleri üzerinde kafa yormuş ve bunlara çağının çok ilerisinde çözümler üretmiştir. Akif ayrımcılığa ve bölücülüğe karşıdır,her zaman ve her fırsatta birlikten kuvvet doğacağını belirtmiştir.O bu düşüncesini en güzel ifadesiyle  şu mısralarında dile getirmiştir. “Girmeden tefrika, bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler, onu top dindiremez” Toplum ya da halk için önemli olan konularda hassasiyet gösteren Akif’in sadece eserleri ve fikirleri ile değil şahsiyetiyle de aydın olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

Akif’in şahsiyetini anlayabilmek için onun şahsiyetinde taşıdığı değerlere bakmak gerekir. Mehmet Akif Ersoy, “Ahlak Nizamı”  değerlerini bünyesinde taşıyan biridir. “Dürüstlük, ahde vefa, dini bütün, şefkatli, merhametli, milliyetperver, halkla iç içe, ahlaklı olma” gibi nitelikler toplumun önünde yürüyen aydın bir kişilikte görülebilecek özelliklerdir. Akif’in bu özellikleri eserlerine de yansır.

Aydın insan sosyal bir durum karşısında hassasiyet gösterir. Akif bu hassasiyeti göstermesinin yanı sıra şair olarak da buna estetik bir boyut kazandırmıştır. Çanakkale şehitleri için destanını yazmış, millî mücadele ve istiklal için İstiklal Marşı’nı vücuda getirmiştir. Akif’i farklı kılan belki de sanatı ve hayatı arasındaki tutarlılıktır. Toplumu derinden etkileyen hususlarda gösterdiği hassasiyeti yaşamında da göstermiştir.

Cenap Şahabeddin, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Haşim, Abdülhak Hamid Tarhan, Ziya Gökalp, M. Emin Yurdakul, Süleyman Nazif, Enis Behiç Koryürek, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç ve Faruk Nafız Çamlıbel gibi, devrin kudretli ve şöhretli şairleri dururken, neden İstiklâl Marşı yazma görevi Mehmet Akif’e verildi?.

Öncelikle bu bir “nasip” işidir. Mehmet Akif’e “nasip” olmasının sırrı ise, Süleyman Nazif’i ağlatıp, “Allah’ın şehitleri olduğu gibi şairleri de var” dedirten meşhur “Çanakkale Şehitleri Destanı”dır. Akif bu şiiriyle, hem yorgun milletin yüreğini kıpırdatmış, hem de şehidi en iyi anlayan ve anlatan şair olduğunu göstermiştir. 18 yıl aralıksız savaşmış, insan, para ve silah kaynaklarını tüketmiş yorgun bir millete sur-u İsrafil etkisi yapıp uyandıracak etkili bir esere ihtiyaç vardı. Yarışmaya gelen şiirlerden umut kesilince, umutlar Akif’e bağlandı. Kendi derin imanıyla Anadolu insanının imanını aksiyona dönüştürebilecek tek şair olarak belirdi ve İstiklal Marşı ona ısmarlandı.

İstiklal Marşı “Korkma!” seslenişi ile başlar. Buradaki korku ifadesi sıradan bir korku olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin dillendirilmesidir Bu en olumsuz durumlarda dahi ümitli kalabilmenin bir ifadesidir. Çünkü esaret de ümitsizlik de bize yakışmazdı.Bir başka dizesinde ise: “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın.” diye gençlere seslenir. Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; bu topraklar altında kefensiz olarak yatan şehit dedelerini unutmayan, vefalı bir gençliğin eliyle olacaktır. Öyle de oldu. Milletimizin hür yaşama azmi ve aşkı, Mustafa Kemal gibi bir liderin başkanlığında, bizlere yeni ufuklar açtı. Ezelden beridir hür yaşamış ve bundan sonra da yaşayacak olan milletimiz, vatanına ve istiklaline yönelmiş olan bu çılgınca ve hayasızca saldırılara elbette boyun eğmedi, eğmeyecektir.

Bu yüce destanı yazan ustayı, hem de yazdıran sayısız kahramanı rahmetle anarken, son sözü yine üstadın dizelerine bırakıyorum: Mehmet Akif Ersoy diyordu ki “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın”. Ama Mehmet Akif Ersoylar hepolsun” dedi.

Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencileri tarafından “Zulmü Alkışlayamam” şiirin okunması ve “Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı ve İstiklal Marşı’nın Yazılış Öyküsü” slayt gösterisi eşliğinde anlatıldı.

Protokol mensupları tarafından başarılı öğrencilere ödülleri verilerek program son buldu.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın