OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber Gazetesi

Duyurular
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Hava Durumu
Takvim
Saat

Türk Eğitim-Sen MEB Yasa Tasarısını Protesto Ediyor

TÜRK EĞİTİM-SEN, MEB YASA TASARISINI PROTESTO EDİYOR.

Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Bu

yasa tasarısının çok tehlikeli olduğunu anlatmamıza, komisyonda sakıncalarını bir bir dile

getirmemize, değiştirilmesi gereken hususları gündeme taşımamıza rağmen Hükümet yine

bildiğini okudu.

4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul

yöneticilerinin kaderinin Valilerin, İl Milli Eğitim Müdürlerinin iki dudağı arasına

bırakılması, okul yöneticilerinin atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, iki

yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatının yeniden değiştirilmesi, stajyer öğretmenlere

getirilen uygulamalar ile AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının

önünün açılması, eğitimde korkunun hâkim kılınması, okulların siyasallaştırılması,

sindirilmiş, baskılanmış, ezilmiş eğitimci ordusunun yaratılması, bakanlık teftiş kuruluna

düşmanca yaklaşımlarda bulunulması, il eğitim denetmenlerinin taleplerinin karşılanmaması,

insanların sosyal statülerin ellerinden alınması gibi asla kabul edemeyeceğimiz birçok hususu

barındıran bu yasa tasarısını ŞİDDETLE VE NEFRETLE KINIYORUZ.

Düşünebiliyor musunuz; okul müdürlerinin, müdür baş yardımcılarının ve müdür

yardımcılarının 4 yılını doldurduğu taktirde görevleri sona erdirilecek, bu kişilerin yerine

getirileceklerde sınav şartı aranmayacak, karar merci Valiler ya da İl Milli Eğitim Müdürleri

olacaktır. Bu durumda 73 bin okul yöneticisinin olduğu hesap edildiğinde, eğitimde adeta bir

KIYIM yaşanacaktır. Sendikaların mücadelesi sonucu okul yöneticilerine getirilen sınav

uygulamasının bu tasarı ile kaldırılması, 19 yıl öncesine dönülmesi ADİL OLMAYI, KUL

HAKKI YEMEMEYİ, EHLİYETİ, LİYAKATİ HAYATININ MERKEZİNE ALAN

HİÇ KİMSENİN KABUL EDECEĞİ BİR DURUM DEĞİLDİR.

Eğitim fakültesini kazanmanın ne kadar zor olduğuhepimizin malumudur.Tasarıyla

eğitim fakültelerinden mezun olanların artık KPSS’de yeterli puan alması yeterli

olmayacaktır. KPSS’den yeterli puan alanlar, performans değerlendirmesinde başarılı olursa

bir yılın sonunda yazılı veyasözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Peki performansı kim,

neye göre ölçecektir? Bu durumda yandaş ve arkası sağlam olanlar, siyasi görüşü AKP

ile uyuşanlar mı öğretmen yapılacaktır? Öte yandan sözlü sınav ne anlama gelmektedir?

Sözlü sınav; akılla, izanla açıklanabilecek bir şey asla değildir. Herkes bilmektedir ki;

SÖZLÜ SINAV =TORPİL’dir.

Bu tasarı ile iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatı yeniden değiştirilecektir.

Şu anda 600 kişinin havuzda olduğu göz önüne alındığında, bu tasarının yasalaşmasıyla da

300 kişinin daha havuza alınacağı düşünüldüğünde, MEB’in hafızasının tamamen silineceği

bir gerçektir. İki yılda bir üst düzey bürokrat yemenin amacı ne olabilir doğrusu merak

ediyoruz. Merkez Teşkilatındaki tecrübeli şube müdürlerinin eğitim uzmanı yapılmasını da

aklı selim hiç kimse açıklayamaz.

Tasarıda teftiş sisteminde yapılan değişiklikler ise büyük sakıncalar doğurmaktadır.

Bakanlık denetçileri ve il eğitim denetmenlerinden oluşan teftiş sisteminin, tasarıyla sadece

eğitim denetmenlerinden oluşan bir sistem haline getirilmesi, böylece Bakanlık denetçilerinin

haklarının gasp edilmesi, mevcut statülerinin ellerinden alınması büyük bir olumsuzluktur.

Öte yandan il eğitim denetmenleri Bakanlık denetçilerinin haklarına sahip olmak istiyordu.

Bu tasarı ile il eğitim denetmenlerinin talepleri de karşılanmamıştır. Dolayısıyla tasarı, hem

Bakanlık denetçilerini hem de il eğitim denetmenlerini mutlu etmemiştir.

Dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmadan mülakatla MEB kadrosuna atanması

bu tasarının ucube maddelerindendir. Bu durumun atama bekleyen 350 bin öğretmene,

atanamadığı için intihar eden, psikolojileri bozulan, ellerinde diplomalarıyla sokaklara itilen

öğretmenlere haksızlık olduğunu göremeyenler ocaklara ateş düşürmüştür. Bu tasarıyla

kendi adamlarını MEB kadrolarına alacağı şimdiden belli olan iktidar, EĞİTİMİ

BAŞTAN SONA KENDİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE DİZAYN ETMEKTEDİR.

Türk milli eğitimini yüz yıl geriye götürecek olan bu yasa tasarısı eğitimde torpili,

adam kayırmaları, yandaşlığı, ideolojik ve siyasi yapılanmaları hâkim kılacaktır. ‘İktidarın

adamı’ mantığını eğitimin her hücresine yerleştirecek olan bu yasa tasarısı çok açık

söylüyoruz ki; SİVİL BİR DARBEDİR. YAPILANLARIN DEMOKRASİYLE

UZAKTAN YAKINDAN ALAKASI YOKTUR.

BU TASARI;

İNSAN HAKKI İHLALLERİYLE DOLUDUR. KAZANILMIŞ HAKLARI

BUDAMAKTADIR.

EĞİTİMİN YANDAŞLIKLA BİRLİKTE ANILMASINA NEDEN OLACAKTIR.

EHLİYETİN, LİYAKATİN, BİLGİNİN, TECRÜBENİN DEĞİL; AKP

İKTİDARININ ADAMI OLMANIN TEMEL KISTAS YAPILMASINA YOL

AÇACAKTIR.

SİNEN, KORKAN, İTİRAZ EDEMEYEN, BİR KÖŞEDE KENDİSİNE

ÇİZİLEN KADERİ BEKLEYEN, HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SESİNİ

YÜKSELTEMEYEN ‘KÖLELER’ EĞİTİMİN HER KADEMESİNDE

FİLİZLENECEKTİR.

Tasarı, TEK ADAMolma hevesiyle nasıl yanıp tutuşulduğunu, milli eğitimde anti

demokratik uygulamalarının nasıl yapıldığını görmekaçısından da son derece önemlidir.

Herkes bilmelidir ki; bu tasarıyı hazırlayanlar tebeşir tozu yutmamıştır, öğretmenlik

mesleğinin çilesini bilmemektedir, eğitim camiasının nasıl yönetileceğinden bihaberdir. Bu

tasarı MEB’in çalakalem yönetildiğini de göstermektedir. Oysa masa başında alınan

kararlarla, makam koltuklarında bacak bacaküstüne oturmakla, burnu kaf dağındaki

zatlarla, tek adam olma hevesiyle eğitimde başarı sağlayamazsınız.

Çok açık söylüyoruz ki; tasarı bu haliyle yasalaştığında EĞİTİM YÖNETİLEMEZ

HALE GELECEKTİR, OKULLARDAKİ BAŞARI DÜŞECEKTİR, MEB’İN

HAFIZASI SİLİNECEKTİR, MEB YANDAŞ YETİŞTİRME KURUMU HALİNE

GELECEKTİR.

İşte tüm bu nedenlerde Türk Eğitim-Sen olarak bugün Türkiye’yi eylem alanına

çeviriyoruz. Türk Eğitim-Sen tüm illerimizde tasarının geri çekilmesi için alanlara

inmiştir.Türk Eğitim-Sen olarak, MEB Yasa Tasarısının geri çekilmesi için 26 Şubat

2014 tarihinde de Eğitim-Sen ile tüm Türkiye genelinde ortak iş bırakma eylemi

yapacağız. İş bırakma eylemine üyemiz olsun ya da olmasın tüm eğitim çalışanlarımız

davetlidir.

Öte yandan bu süreçte tasarıdan doğrudan etkilenen okul yöneticilerimizin başta

AKP milletvekilleri olmak üzere tüm milletvekillerini aramasını, tasarının sakıncalarını

anlatmasını da istiyoruz.

Şayet tasarı geri çekilmezse, önümüzdeki günlerde binlerce kişinin katılımıyla

Ankara’da miting de yapacağız ve Hükümeti, MEB’i, bu tasarıyı hazırlayanları en

yüksek perdeden bir kez daha protesto edeceğiz.

HÜKÜMET, BU TASARI İLE TÜRKİYE’DE TARİHİ GÖRÜLMEMİŞ

GERGİNLİKLERİN FİTİLİNİ ATEŞLEMİŞTİR.

HERKES EMİN OLMALIDIR Kİ; BİZ EĞİTİMCİLER, GERGİNLİK İSE

GERGİNLİK, EYLEM İSE EYLEM ÜZERİMİZE DÜŞEN HER ŞEYİ SONUNA

KADAR YAPACAĞIZ. BU TASARIYI BİZLERE REVA GÖRENLERİ, TASARI

GERİ ÇEKİLENE KADAR RAHAT BIRAKMAYACAĞIZ.

KİBİRLİ OLANLAR, HER TÜRLÜ KUDRETİ KENDİSİNDE GÖRENLERE

SON SÖZÜMÜZ ŞUDUR: EĞİTİMCİLER KENDİLERİNE YAPILAN ZULMÜ,

GÜCÜ ELİNDE BULUNDURANLARIN EZİYETİNİ GÖRMEKTEDİR.

DOLAYISIYLA İNATLAŞMANIN EĞİTİMİZE FAYDASI DEĞİL, AKSİNE ÇOK

BÜYÜK ZARARLARI OLACAKTIR.

EĞİTİM, ATINIZI İSTEDİĞİNİZ GİBİ OYNATACAĞINIZ BİR ALAN

DEĞİLDİR. EĞİTİM; BİLGİ VE TECRÜBENİN BİRLİKTE HARMANLANDIĞI,

HAK EDENİN MAKAMLARA GETİRİLDİĞİ, KORKUNUN, ZULMÜN, DEĞİL,

DOĞRULARI SÖYLEME CESARETİNE SAHİP İNSANLARIN OLMASI GEREKEN

BİR ALANDIR.

DOLAYISIYLA İNTİKAM HIRSI İLE HAREKET EDENLER, EĞİTİMİ

YERLE YEKSAN ETTİĞİNİN ARTIK FARKINA VARMALI VE BU UCUBE

TASARIYI İVEDİLİKLE GERİ ÇEKMELİDİR.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.



5413 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın